28 Haziran 2013 Cuma

Kardeşimin Kına Gecesi

YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE EV KURMASINLARRRRR
AŞRIII AŞRII MEMLEKETE KIZ VERMESİNLERRRR
Bir önceki postumla iki buçuk aydır süre gelen sessizliğimi bozdum ve size kız kardeşimi evlendirdiğimi söylemiştim. İlk olarak kına gecesinden başlamak istiyorum. Bizde nişan, kına gibi etkinlikler baba evinde aile ve yakın eş-dost arasında yapılır. Hatrı sayılır derecede büyük. Aşağı yukarı 40-50 kişi ağırlanıyor. Kız kardeşimin kınası içinde mekan olarak baba evindeydik. Zaten şöyle bir durum oldu; erkek tarafı Marmariste, şimdi toplanıp kına gecesine gelecekler, dönüp bir daha gelin almaya gelecekler ve onlar için çok zor olacaktı. Bizde iki aile oturduk konuştuk. Kınayı gündüz yapalım. Akşam üstü kına bitince kardeşim gelinliğini giysin ve erkek tarafı gelini baba evinden çıkarsın diye anlaştık. Bu sebeple kınamız gündüz oldu. 

Öncelikle kardeşim kınada ne giydi???
"Ablacam bindallı zaten kırmızı. Ben kına elbisemide kırmızı giymek istemiyorum" dedi. Tabiki gelin ne derse o olur canım sen bilirsin dedim :) Kendiside gitmiş gezmiş dolaşmış ve yukarıdaki mint yeşili mini elbiseyi ve ayakkabıyı bulup almış. Kına evde olacağı için uzun bir abiye almak istemedi. Bence çokta güzel oldu prensesim.

Öncelikle baya bir oynadık. Göbekler attık. Eğlendik. Sonra kız kardeşimi yukarı çıkartıp bindallısını giydirdik. Nedimelerden oluşan kızlara da duvakları dağıtıldı. Burada çıkmamış ama tül lastikle ele geçen tabaklı mumlar dağıtıldı. 
Artık kına yakma zamanı gelmişti. Kınayı çoğu kimse olmaz dese de, Allaha şükür bende mutlu bir evlilik yaptım. Canımdan çok sevdiğim kardeşimin kınası ben yakacağım dedim ve kınayı kardım. Tepsiye koydum. Mum ve maytaplarla süsledim :)
-*-
Haydi Kızlar Kalkın Göbek Atmaya 
Oynamanın Geldi Vakti Saati 
Haydi Kızlar Kalkın Göbek Atmaya 
Hepimizin Neşesi Kına Gecesi 
-*-
Hem ağlarım
Hem giderim
-*-
Kaynanası Altınını Hazırlar 
Gelinin Avucuna Koyar 
Ağlamasın Gelin 
Göz yaşını Silin 
Bu Gecenin Ecesi O 
-*-
Daha önceden takip edenler bilir. İkiz kardeşlerim var benim. Biri bu güzel gelin kızımız ikizide erkek. Ben kardeşlerimin hem ablası, hem annesiyim. Hal böyle olunca Yüreğime bir kor düştü. İçim yangın yeri oldu. Ağlamayım diyorum yaşları tutamıyorum. Yaşları bırak hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Sarılmak ve bırakmamak istiyorum. Biliyorum sevdiği insanla evleniyor. Çok ama çok iyi bir ailesi olacak. Ama işte kına gecesi böyle duygu seli bir etkinlik. Maneviyatı çok yüksek. İnsanı kah oynatıyor, kah ağlatıyor. Ne oynadık, ne oynadıkkk...  Ne çok ağladık, ne ağladık... Duygular şelale oldu resmen. Sonra kına yakılcağı sırada ben zaten ağlamaktan ve ortam ambiyansından gerilmişim. Baktım kız kardeşimde çok ağlıyor. Dedim bi şey yapıp dikkat dağıtmalıyım. Ben kafamı kaldırdım. "GELİN ELİNİ AÇMIYORRRRR" diye avazım çıktığı kadar bir bağırmışım (-mışım diyorum çünkü sonra videoda farkettim nasıl bağırdığımı) :) herkes birden ağlamayı kesti "noliyor yahu" diye bana baktı. Bende tekrar bağırdım. "GEE-LİNNN ELİNİ AÇ-MI-YORRR" Herkes bir güldü :) Kayınvalide geldi altını avucuna koyacak, bizim kız "ablaa açayım mı avucumu?" diye bana soruyor hahaha :) "aç ablacım aç" dedim. Altını koyduk kınasını yaktım. 

Allahıma binlerce kere şükürler olsun ki bana hayırlısıyla kardeşimin kınasını yakmayı nasip etti. Hayatta en çok istediğim şey, kardeşlerimin de benim gibi mutlu bir yuva kuracakları iyi bir eş ve aile bulmalarıydı. Çok şükür duamın biri kabul oldu. Sıra ikizlerimin erkeğinde ;)

Kına yakıldıktan sonra kızkardeşim bindallının fesini çıkarttı ve benim kendi ellerimle hazırlamış olduğum kına tacını taktı :) Aslında çarşıda kırmızı taçta vardı ama bir türlü içime sineni bulamadım. Bende gittim bir metre kırmızı tül aldım. Evdeki gelin tacıma dikmeye karar verdim. Tülü altı uzun üstü yarısına gelecek şekilde ikiye katladım. taca göre katlama yerinden başladım sık drape dikmeye. Yok yok makinada değil elimde diktim. Sonra drapeler olunca drapenin dikiş yerlerinden taca diktim. Sonuç olarak ortaya mis gibi bir gelin kız için kına tacı çıktı. (fotoğrafta ağlamaktan yüzü şişmiş yaa :( Ama gelin bu "hem ağlarım hem giderim" der :))
İnstagramdan takip edenler bilir. Yapım aşamasında fotoğraf paylaşmıştım. Şimdi sizlerlede paylaşayım. Aşağıda görmüş olduğunuz kutuları "kına çerezleri için yaptım. A4'e çıktı alıyorum. Kesiyorum. Katlıyorum. Yapıştırıyorum. Sonra kiloyla aldığımız kına çerezini ağzı cırtlı küçük poşetlere koyup bu kutulara yerleştirdim. Kına yakıldıktan sonra herkese dağıttım. Nasıl beğenildi tahmin edersiniz :) çok uğraştırıyor ama kesinlikle değer.
Evett sustum sustum şimdi de anlat anlat bitiremiyorum canlar :) Ne kadar uzun bir post oldu. Ama dediğim gibi anlam ve önemi çok büyük bir etkinlik kına gecesi. Annemizin hayatta olmaması sebebiyle normalden biraz daha fazla ağlamış olabiliriz ama inanınki insan yanında olduğunu hissediyor. Sanki o da izliyor ve mutluluğumuzu hissediyor. Her ne kadar hayatta olup elini tutamasakta yaşasaydı bizimle gurur duyardı. Ağladık ama bir o kadar da eğlendik. Oynadığımız roman havalarının, mezdekelerin fotoğraflarını koymadım meselaa :)) Son paragrafa kadar okuyup geldiyseniz, mutluluğumu benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.  

Bir sonraki postta:
BABA EVİNDEN GELİN ALMA

herkese sevgiler, saygılar...
*_*




25 Haziran 2013 Salı

Öyle Bir Döndüm ki Sormayın :)

Merhabalar Efendim 
Merhabalarrrr :)

Biliyorum, dur bilmiyorum bir bakayım... Hımm evet bloğuma yazmayalı tam olarak 2,5 hafta olmuş. En son yazımda sizlere, kardeşimin düğün davetiyelerini anlatmışım ve ortadan kaybolmuşum. Ondan sonra ne koşturmaca ne koşturmaca canlar, valla ne siz sorun ne ben anlatayım dicem ama merak etmeyin her şeyi anlatacağım :)
Şimdi öncelikle birkaç yazımda bahsi geçmiştir ki, bizim annemiz 10 sene önce melek oldu. Hal böyle olunca bende kardeşlerimin hem ablası hem annesi oldum. (Elimden geldiğince tabi ki...) Gel gelelim 3 yıl önce evin büyüğü olarak ilk ben evlendim ve yuvadan uçtum. Şimdi ise sıra kız kardeşime gelmişti. Bir yandan çeyiz hazırlıkları, bir yandan şehir dışından gelecek ve bir hafta kadar ağırlayacağım akrabaların hazırlığı.. Derken telaş had safhadaydı ki birden bire kendimizi Gezi Parkı Direnişinin içinde bulduk. Buraya yazamasamda twitter ve instagramdan beni takip edenler ne kadar aktif bir çapulcu olduğumu bilirler. Bu durumda gündüz işte, iş çıkışı akşam üstü kardeşimin hazırlıkları için koşturmaca hemen ordan #direngeziparkı #izmirdireniyor adıyla başlayan direnişe katılan halkımızın birlik ve beraberliği karşısında gazdan değil gururdan yaşaran gözlerle hemen her gece eşimle birlikte meydanlardaydık. Bu durumda bu kadar yoğun tempoda uyumaya en fazla 3 - 4 saat kakıyordu. İşte sevgili okuyucu bu yoğunluk sebebiyle bloguma iki buçuk ay kadar ara vermiş bulundum. Ama vallahi bomba gibi döndüm diyebilirim. 

Kız kardeşim, güzel memleketimiz İzmir’den Marmarise gelin gitti. Marmaris benim için büyük bir şans çünkü her yaz gittiğimiz için çok iyi bildiğim bir yer. Dünürlerimizde bizim 15 yıllık aile ahbaplarımız olunca insanın içi rahatlıyor. Yani anlayacağınız bizim yeni gelin Dilara ile damat Özgür küçüklük arkadaşı :) Düğün, ülkemizin  direniş günlerine denk gelince düğünde sırf eğlence yapmak olmazdı. Düğünümüz olsa bile direnişe hep destek tam destek :) Şöyleki çiftimiz tam nikah masasına oturdukları anda birisi “haydi arkadaşlar kaldırın pankartları” dedi ve işte ortaya bu kare çıktı. Alkış kıyamet koptu orda olmanız gerekirdi. Zaten bir yandan da alkışlayıp tezahürat yapacağım diye doğru düzgün çekemedim. Ama fotoğraf karesindeki anlam ortada :)
Şimdilik yokluğumun sebebini anlattım ve ufak başlıklar altında giriş yaptım. Müsaadenizle kınayı, gelin almayı, düğünü ayrı ayrı postlar olarak yazacağım. Beklemede kalın canlar. Yok merak etmeyin çok bekletmeyeceğim gün aşırı gelecek postlar. 

sevgiler,saygılar
efemmm

twitter: @SayinKaraca
instagram: @sayinkaraca

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...