14 Ağustos 2012 Salı

3 Rivayet, 1 Gerçek

Şimdi hatırlıyorum da bizim lise zamanında okullarda ünlü - ünsüz öğrenciler vardı. Vallahi şimdiki gibi şok şok şok flash flash flash magazin basını yoktu. Face, twitter falanda yoktu. Ama ünlüler ve ünsüzlerin arasında ciddi bir sınır çizgisi vardı. Şimdi düşününce ne kadar gaddar ne kadar ayrımcı ve acımasız kurallarla belirleniyormuş sosyal hayatımız. Bütün öğrenciler kendi içlerinde kategorilere ayrılıyorlardı. Rockcılar, clubberlar, jonjonlar, tikiler, sünepeler - ezikler, kendi halinde takılanlar ve popülerler !!! Kimse kolay kolay katagorisinin dışına çıkamazdı.  Gerek yaş itibariyle girilen ergenlik, gerekse içten içe bastırılmış bir egoyla herkes bir gün "popüler" kategorisinde olmak isterdi :)
Bizim okulda çok popüler bir çift vardı. Bunlar önce ayrı ayrı popülariteye sahipti. Her çıktıkları hatta her görüştükleri insanlar olay olurdu.

Oğlan tekelci kadar zengin + o zamanki bebelere göre boylu poslu yakışıklı idi...

Kız ise o zamanki ergen kızlara göre vücut hatları oturmuş; saçları, incecik belinde. Ne ukala ne şımarık.. ama burnu havada cool tavırlarla "küçük dağları ben yarattım. Yarattım ama abartmaya gerek yok. Ben mütevazı bir insanım" modunda.

Sonra gel zaman git zaman bu iki popüler insan bir araya geldi ve çıkmaya başladı. Popülerizm patlaması oldu. Bütün cemicümle bunları konuşuyor. Ama haklarını vermek lazım bir yıla yakın çıktılar.

Bir sabah okula geldiğimde ben gözümdeki çapakları temizlerler millette bir dumur olmuşluk sezdim. Noliyi yaa falan dedim. O zaman şimdi ki gibi sosyal medyada yaygın değil. İnternet var ama sosyal ağ yok :) Kim öğrendi nasıl öğrendiyse, geceden sabaha bu haber bütün okula nasıl duyulduysa Kızla oğlan ayrılmış. Oğlan kıza demiş ki " sana bu güne kadar aldığım bir çorap dahil her şeyi geri getirceksin" Wayyyyyy Anasınıııı !! Yok artıkkkk!!! Gibi tepkimelerle ben son havadisleri alırken birden bir uğultunun yerini sessizlik aldı. Okulun kapısından kız girdi yanında 3 tane bavul :) Bune yaww kızın bütün dolabını oğlan döşemiş heralde. Şimdi bu kız küçüklük kıyafetlerini mi giyecek. Hadi kızı geç oğlan bu kadar eşyayı ne yapacak. 

Olay kamuoyuna açık olduğu için okul mahilindeki insanların bunu çözmeside zor olmadı.

Rivayet 1: Oğlan zengin olduğu için kıza aldığı hediyelerde pahalıdır. Madem bu iş bitti. Bende toplarım aldıklarımı. Hepsiburada.com da satar en azından kaybettiğim paranın yarısını geri kazanırım.

Rivayet 2: Oğlan zengin. Ama tutumlu. Ona bu kızdan başka kızmı yok? Var tabi ama her bulduğu kıza da tekrar tekrar yarıtım yapmanın anlamı yok. Bu kızla bittiyse "topla bacım bütün hediyeleri" bir yıkanır bir ütülenir. Yeni sevgili adayına paketlenir.

Rivayet 3: Oğlanın içten içe yapmış olduğu bir plan bu. Kız bunca zaman alışmış olduğu markalı hediyeleri kaybetmenin korkusunu yaşayacak. Bu sosyal statü ve standartlarını kaybetme Korkusunu görünce yalvar yakar oğlandan özür dileyecek. "Bu ilişki bitmesin a oğlan" diyecek.

Sizce bu rivayetlerden hangisi zaman içinde doğruluğunu ispatladı???

Tabikisi 3. rivayet. Oğlanın planı tuttumu dersiniz?

Tabikisi tutmadı. Kız ayrıldıkları gecenin sabahında hiç üşünmeden oğlandan gelen hediyelerini topladığı 3 bavulu yüklenip okula geldi. Bütün her şeyi donu ve çorabı dahil, geri iade etti. Ve bir daha hiç bir zaman bir araya gelmediler.

Bunun üzerine noldu? Kızın, hali hazırda olan popülaritesi tavan yaptı ve o ayrıldığı oğlandan daha zengin, daha yakışıklı kısmetleri kapısında kuyruğa girdi.

Biz mi? Bizde bu ve benzeri popüleriteleri uzaktan izleyerek okulu bitirdik :)

13 Ağustos 2012 Pazartesi

O Şimdi Asker

Bizim yeni ve müstakbel damat Özgür dün birliğine teslim oldu. Kısa dönem yapacağı askerlik görevi için acemi birliği Kütahya çıktı. Sonrasını Allah bilir. 
20 küsür gün sonra yapılacak yemin töreninin ardından dağıtıma çıkacak. Zaten 5 ay askerlik yapacak çoğcumm neyin dağıtımına gidiyor o da ayrı bir mevzu. Özgür'ü annesi babası ve nişanlısı (yani kız kardeşim) arabayla Marmaris'ten Kütahya'ya kadar götürdüler. Gitmişler çarşıdan iç çamaşırı, çamaşır yıkama filesi, çorap, telefon kartları, tıraş köpüğü... ne lazım olacaksa almışlar. Gerçi içeri girince bir çoğuna el koyuyorlar gibi bir söylenti varmış ama. Naparsın. Anasının bir tanecik yavrusu ASKER oluyor. Atletini her gün değiştirsin istiyor. Temiz çoraplarını giysin istiyor. Zaten ne yer, ne içer, nerede uyur diye içi içini yiyor insanların.  "Sabahları hayatta bayat ekmek yemez. Mutlak çıtır çıtır taze olacak. Ama gelsin de bulsun şimdi taze ekmeği. Napcaksın... Alışcak yavrum " diyor. Akşam üstü saat 5 te teslim olduktan sonra Kütahya'dan İzmir'e bana geldiler. Annesinin ve kız kardeşimin eli yüzü şişmiş ağlamaktan. "Allaha şükür!! Şükür ki iyi yere çıktı ama... ASKER oldu işte. Dayanmıyor insanın yüreği" diyorlar. Özgürcüm sende artık benim kardeşimsin. Allah'a emanet ol. Hayırlısıyla sağ sağlim gittin, sağ sağlim gel inşallah. 

9 Ağustos 2012 Perşembe

Bir İsteme - Bir Nişan

Dünkü yazdıklarımdan sonra, daha fazla sizleri merakta bırakmadan Özgür ve Dilara'nın bir isteme - bir nişan şeklinde gerçekleşen gecelerinin ayrıntılarına girebilirim. Ayrıntılarına diyorum ya, baştan uyarayım bu post çok görselli olacak :) Öncelikle güne doğal olarak kuafördü başladık. Fakat fotoğraflar esas kız ve esas oğlan ağırlıklı. eşi dostu biraz es geçtim. Yoksa bu post bitmezdi :)
Kız kardeşim şu tek tek monte edilen takma kirpiklerden istedi. İyi ki de istemiş. Çok güzel oldu :) Makyajını sadece bir eyelinerla gözlerine yoğunlaştırdı. Gözaltı ve üstü aydınlatıldı. Mercan tonlarında bir rujla tamamlandı. Gerçi ruj fotoğraflarda yok çünkü evde sürdük :)
Hava çok sıcak olduğu için saçları toplamak gerekiyordu. Kırık fön çekilen saçları sonrasında doğal bir topuzla tepede toplandı. Kuaförden eve döndüğümüzde eşimde nişan pastasını getirip bırakmıştı. Ne çeksek kardır hesabıyla pastayıda fotoğrafladık :)
Sıra hazırlanmaya gelmişti. Zaten evin içinde bir sürü kız olmuştuk makyaj malzemeleri, elbiseler, ayakkabılar havada uçuyordu :) İşin eğlencesi de böyle çıkıyor herhalde ;)
Erkek tarafı Marmaris'ten İzmir'e geleceği için istemeyle nişanı birleştirdik. Misafirler gelince önce yemek ikramımız olacak, sonra isteme gerçekleşecek, yüzükler takıldıktan sonrada nişan eğlencesi başlayacaktı. Bu sebeple aklıma bir fikir geldi. Kız kardeşimin nişan elbisesi alınmıştı. Bende dedim ki; "Misafirler ilk geldiğinde ve istemeye olana kadar siyah dantelli elbiseni giy beybi, Sonra nişana geçilip ilk dansınızı yapacağınız zaman asıl nişanlığını giyersin wowwww süper olur. Bir gecede iki kıyafet :)" Kız kardeşimde kabul etti. İlk olarak diz üstü straplez siyah dantelli elbisesini giydi. Tabiki bizde fırsattan istifade her anı kareledik :)
Misafirler geldi. Yemekler yenildi. Sıra en önemli ana gelmişti. Bu arada evde 55 - 60 kişiyiz :) Zaten daha öncede söylediğim gibi ailelerimiz tanışıyor. 15 yıllık aile dostuyuz. Bu sebeple gerginlik yok heyecan var. Pardon tek gergin olan kız verdiği için babamdı sanırım :)  Büyükler karşılıklı oturdu. Kasım amca güzel bir konuşma yaptı ve kızımızı istedi. Babamda güzel bir konuşma yaptı, hayırlısı olmasını temenni ederek kızımızı verdi.
Yüzükler takıldı.
Sonra bizim kız yukarı çıktı. Asıl elbisesini giyip hazırlandı. Özgürle Dilara ikinci katın merdivenlerinde beklerken bende salonda ilk dans müziklerini açtım. Müzik eşliğinde aşağı inen genç çiftimiz ilk danslarını yaptığında bütün solan duygulanmıştı :) Bu arada ilk dans şarkıları " Çelik - Onu Düşünürken" sonraki şarkı fix "Sezen Aksu - Seyirlik değil Ömürlük Olsun"
Sonra gelin kızımız kahveleri dağıttı. Kolay değildi tabi içmeyenleri çıkınca en az 40 fincan kahve pişti pişti dağıtıldı. Ayağında bir metre topuklularla bu zor görevi yerine getirdi bizim kız :) 
Tabi ki kahve denince damat genelde kaçacak yer arar. Ama kaçınılmaz bu adetten. Damadın tuzlu kahvesi özel olarak pişirildi. İkram etmesi kolaydı. Fakat içmesi hiç kolay olmadı. Bakınız aşağıda tuzlu kahveyi içmemek için direnen sonunda mecbur içen ve hemen arkasından ilk burduğu suyu tepesine diken damat :)
Sorasında damadın getirdiği çikolata herkeslere ikram edildi. Tabiki en son damat yedi :)
Ve son olarak Nişan merasimini nişan pastası keserek bitirdik.
Sonra mı ..? Sonrasını ne siz sorun ne ben anlatayım :) Ankara havalarından Kesik çayırla başlayan göbek atma, gerdan kırma eğlencesi, roman havası, mezdeke, halay olarak devam etti :) Evde en son saatler gece yarısını gösterirken damadın büyük büyük teyzesiyle ben salonda şarkı söylüyorduk :) Sonra Marmaris'e doğru geri yola çıkacak olan erkek tarafının büyüklerini uğurladık. Gençleri İzmir'de kaldı. Bizde 20 kişilik arkadaş, kuzen, eş, dost gurubu olarak sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmeye dışarıda bir barda devam ettik.

Yaa dostlar... Babamın evinden bir kuş daha uçmak için harekete geçti. Allaha şükür bir aksilik olmadan hayırlısıyla atlattık bu önemli günü. Sevgili Dilara ve Özgür Allah bir ömür boyu mutlu etsin sizleri. Birbirinize her zaman bugünkü gibi aşk ve sevgiyle bakın. Allah tamamına erdirsin. 














8 Ağustos 2012 Çarşamba

Tatil Sürprizi - Vol 2


Tatilde birbirinden güzel sürprizler bizi mutlu etti diye bahsetmiştim ya... 
İlk sürprizi Tatil Sürprizi - Vol 1 postumda anlatmıştım. 

Şimdi sıra geldi bizim için asıl sürprize :) Yıl dönümlerini kutlamak için sevgilisinin yanına Marmaris'e giden kız kardeşim parmağında bir yüzük, yüzünde kocaman bir gülümseme ile geri döndü :) Her zaman gittikleri bir cafe&bara gitmek için hazırlanan kardeşimi bekleyen sürpriz tahmininin üstündeydi :) Marinaya geldiklerinde arabadan inen genç çiftimiz gidecekleri yer sol tarafta olmasına karşın Özgür'ün çekiştirmesiyle sağ tarafa doğru yürümeye başlarlar :) Kız kardeşimde noluyor öbür tarafa gitmeyecekmiydik diye sormaya çalışırken Özgür bir tekneye binip kardeşime elini uzatıyor ve onu tutup tekneye çıkarıyor. Tekneye binen kardeşimi çiçeklerler süslenmiş bir masada mum ışığında bir yemek bekliyormuş :) Tabi kız kardeşim şok şok şok yani :) Bunlar yemeğe oturuyorlar bu sırada tekne yakamoz turuna çıkıyor. Yemekten sonra Özgür kutudan yüzük çıkartıp teklif ederken kaptanın yardımcısı gelip şampanya patlatır :) 

Not : Tabi ben bu havadisleri ertesi gün an ve an telefondan alıyorum  :) Ve tam bu sırada yani şampanyanın patladığı sırada " yaa kızımmm hemen atladın mı? pat diye evet demeseydin falan diyorum hahaha :) Kız tarafıyım ya naz yapalım diye diyorum adettendir :) Abla diyor "delimisin böyle bir organizasyonun karşısında ben biraz düşüneyim mi diyecektim. Evet dedim tabikisi" diyor. Bana da bin bir dua ile tebrik etmek düşüyor.

Neyse efendim biz mühim geceye dönelim. Şampanyalar patlıyor. Evet cevabını alan müstakbel damat yüzüğü takıyor. Havada bir aşk kokusu bütün Marmarisi kaplıyor. Derken Yakamoz turu son buluyor. Tekne rotasını Marinaya çeviriyor. Tam tekne marinaya yanaşırken birden bir alkış kıyamet kopuyor. Özgür bununla da yetinmemiş bütün dostlarını arkadaşlarını toplamış. Millet marinada bizim genç çifti bekliyormuş. Tekne yanaşınca tebrikler tebrikler tebrikler. (Allahımmmm keşke bende orada olsaydımmm :( Şimdi çatlıcam orta yerimden) Sonra ver elini barlar sokağı demişler. Sabaha kadar vur patlasın çal oynasın bir eğlence...

Bu mutlu mesut geceden sonra 4 Ağustos olarak kararlaştırılan kız isteme merasimini de geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdik. Her şey yerli yerinde dört dörtlük oldu. Yine eğlencemiz sabahları buldu. Bir sonraki yazımda "İzmir'de bir isteme, bir nişan" konusuna ayrıntılı değineceğim. Takipte kalın ;)

Sevgili Özgür & Dilara sonsuza kadar almış olduğunuz kararın arkasında durun. Birbirinizi her zaman sevin ve sayın. Kalplerinizin temizliği ve güzelliği bütün hayatınıza ışık tutsun. Sayenizde 15 yıllık bir aile dostluğu, dostluğun ötesinde akrabalık mertebesine erişiyor. Ailemiz git gide büyüyor. Sizi çok ama çok seviyorum. Hakkınızda her zaman hayırlısını diliyorum. Sevgiler, Saygılar, Mutluluklar...
Sizi çok seven güzeller güzeli Ablanız :)

7 Ağustos 2012 Salı

2. Yılımız Biterken...

Bugün ömür boyu birlikteliğimiz için "EVET" diyeli tam 2 yıl oldu. Kimilerine göre ilk 1 yıl, kimilerine göre ilk 2 yıl evliliğin kaderini belirlermiş. Allahımıza binlerce kere şükürler olsun ki biz ikinci yılımızı bitirdik. Artık 3. yıla adım atıyoruz. Her zaman saygımız ve sevgimiz bugün ki gibi daim olsun inşallah. 
Sevgilim, Aşkım, Can Yoldaşım, Hayat Arkadaşım
İyi ki varsın ! İyi ki benimlesin !
Allah bir ömür boyu seni bana bağışlasın.
Seni çok Seviyorum
2. Yılımız daha nice uzun yıllarımıza vesile olsun.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Tatil Sürprizi - Vol 1

Dünde bahsettiğim gibi Bir haftalık tatilimizde birbirinden güzel ve özel sürprizler bizi bulmuştu.

Ankadan gelen arkadaşlarımız vardı ya... İşte Esma'nın kronik sinüzit hastalığı arabadaki klimanın çarpmasıyla atağa kalkmış bir şekilde İzmir'e geldi. Geldiğinde sesi kısılmış, halsizlik ve baş ağrısı birleşmiş canım arkadaşımda moral bozukluğu yaratmıştı. "Koca yıl çalıştım 3- 5 gün denize gideceğim nereden çıktı bu hastalık" diye dert yanıyordu. Bende üzülmemesi için moral veriyorum devamlı. Neyse biz gittik Marmaris'e... Esma'nın sinüzit ağrıları devam ediyor. Burnu da akmadığı için iltihap sünislerinde birikiyor ve içeri akıntı yapıyor. Bu da baş ağrısına ve mide bulantısına neden oluyor. Hepsinin sonucunda da geldiği tatildeki bu hastalık aşırı moral bozukluğuna neden oldu. Olur olmadık şeylere sinir yapıyordu. Yemekte iki lokma alıyor ben çok kötüyüm diyip yiyemiyordu. Deniz giriyoruz. Benim başım dönüyor diyip uzanmaya gidiyordu. Eşide haliyle üzüldü ve stres oldu. Ama yinede dirayet gösteriyor ve hastalığına rağmen oldukça güzel vakit geçiriyorduk. Hatta rahatsızlığını göze alıp çok mutlu olduğumuz tatili bir gün daha uzattığımızda bize ayak uydurdu.

Tabikisi her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi tatilimiz bitti. Biz İzmir'e, Esmalarda Ankaraya göndüler. Döndükten iki gün sonra Esmanın eşi Cengiz bizi aradı. İşte napıyorsunuz ne ediyorsunuz falan filan. Yaa dedi ben size demedim mi Esmaya bir haller oldu. Bu kız böyle değildi. Bir gariplik var. Vallahi ilk size söylüyorum şu an doktor raporu alındı. Esma 6 haftalık hamileymiş. Şok Şok Şok Flahs Flash Flash :) Ben bastım çığlığı tabi. Allahımm inanamıyorummmmm diye :) Meğersem bütün baş ağrısı ve baş dönmesi, mide bulantısı sinüzitten değil hamileliktenmiş. Bizim tatilde aklımıza gelmişti gerçi ama "yok yahu biz işi garantiye alıyoruz. Olmaz öyle şey" diyorlardı :)  

İşte sevgili okur böylesine bir gelişme tatil sürprizi değildir de nedir şimdi :)
Allahım sağlıklı sıhhatli, hayırlı bir evlat nasip etsin size dostlarım.
Bakarsınız seneye ki tatilimizde yine birlikte denk geliriz 
 ve ben sizin bebişle yüzerim, oynarım :) 
Hadi hayırlısı...


1 Ağustos 2012 Çarşamba

2012 Tatil Vol.1 - Marmaris

Ooooo hoooooo

Giriş: Ben tatilden döneli çok oldu yahu :) Günler haftalar geçti. Eğğ nerde benim tatil postlarım :) Vallahi kızmakta haklısınız. Lakin o kadar çok gelişme ve değişme oldu ki hayatımda. Hemde yine tatilde denk geldi. Hatırlarsanız geçense ki tatilimizde de görümcem aramıştı "hafta sonu düğünüm var. Bırakın tatili düğünüme gelin diye :)) bize bir sürpriz yapmıştı. Bu sende bir haftalık tatile gittik bizim için sürprizlerle doluydu :)

Gelişme: Öncelikle Ankara'dan gelen arkadaşlarımızla gitmiş olduğumuz bir haftalık Marmaris / Turunç tatili tek kelimeyle mükemmeldi :) Biz arkadaşım Esma ile üniversiteden beri arkadaşız. Hemde süper ötesi bir arkadaşlık :) gel zaman git zaman mezun olduk, işlerimize başladık. Ve zaman geldi ikimizde yuvamızı kurduk. Bu geçen zaman içerisinde haftanın 3 -4 günü telefonla canlı bağlantıdayız tabi :) arada 650 km olunca. Her kafamıza estiği zaman görüşemedik. Şimdi iste tamamen tesadüflerle denk gelen yıllık izinlerimizi birlikte bir plan yaparak değerlendirdik. Lakin eşlerimiz ilk kez tanışacaklardı. Biraz-cık tereddüt vardı. Eşlerimizde bizim kadar iyi anlaşabilecek mi diye...

Sonuç: Beylerimiz bizden eksik kalmadı ve inanılmaz bir uyumla ölümüne kanka oldular. Tatil bitip, onlar Ankara'ya biz İzmir'e döndüğümüzden beri beyler de haftada bir iki telefonla dertleşir oldu :) 

Şimdi, hayatındaki sürprizler "beylerin iyi anlaşması mı?" diyeceksiniz :) Evet birinci sürpriz bu ama bundan çok çok çok daha büyük sürprizler var. Bir post daha merakta ve takipte kalın canlar. Şimdi tatilimizden küçük bir kolaj...




Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...