31 Aralık 2012 Pazartesi

Mutlu Yıllarrr Cingıl Cingıl Beysss

Haydi bakalım beyler bayanlar 2012'den sıkılanlar, yeni umutları olanlar, çift sayılar bana göre değil, tek sayılar bana uğur getirir diyenler, sağlık bekleyenler, daha çok para kazanmak isteyenler, aşkı arayanlar, aşkı bulup büyütmek isteyenler, planları gerçekleşmeyip yeni yollar çizenler, hedeflerine ulaşıp daha büyüklerini isteyenler, bana bir koca lazım diyenler, kocayı bulan sıra çocuğa gelenler, olgunlaşma çağına girmişler, tamam ben oldum diyenler, her yaşın ayrı bir güzelliği var en güzel yaşında olduğuna inananlar....
Haydiiiiii Acele Edinnnn
2013 TRENİ KALKIYORRRRRR
Vallahi de bu yılı da bitirdik canlarım. İyisiyle kötüsüyle bütün bir yıl paylaşımın dibine vurduk. Kah ağladık, kah güldük. Ne nişanlar, düğünler, doğumlar gördük. Yeni yeni DIY önerileri, sofralarımızı şenlendiren yemek tarifleri, süsleme sanatları, dekorasyon önerileri, tatil rotaları, bir birinden şık kombiniler, takılar, makyajlar... İyi ki varsınız. İyiki aranızdayım. Sizleri çok seviyorum. Yeni yılda da herşey gönlünüzce olsun istiyorum. Çünkü insanın asıl isteği gönlünden geçendir. Gönülden istedikleriniz sizler için hayırlıysa bir bir olsun. Hayırsızsa geri dursun. Önemli olan bir tutam mutluluksa uzaklarda aramayın hemen yanı başınıza bakın. Beklentileri küçük, mutlulukları büyük tutun. Her yeni yıl, tazelenen umutların, çoğalan sevgilerin habercisidir. Yeni yılda da kalbinizden sevgi, yüzünüzden gülümseme eksik olmasın. Haydi bakalım yeni yılda yeni bir postla görüşmek üzere. Sevgiler, saygılar, mis kokulu öpücükler benden size :) 

28 Aralık 2012 Cuma

PuCCa - Allah Beni Böyle Yaratmış

Twitter'dan bir kaç bi şey yazdım ama... Bu kitap için söylemek istediklerim 140 karaktere sığacak gibi değil. Bu nedenle blogumda anlatmak en iyisi olacak. 
Öncelikle Pucca , kitabını alıp okumuş bir insan evladı olarak yapacağım kritiği okursan sevinirim. Bloguma rastlamazsan, bu yazıyı mail atarım. Oda olur yani :) 
"Allah Beni Böyle Yaratmış" Pucca Günlük 3 diyor. Demek ki bu kitabın biri ve ikisi de var dimi!? Tabi bunu kitabı almış eve dönerken düşünmüş olmam enteresan. Şimdi 1,2,3 diye gittiyse, bu kitaplar arasında bir bağ oluşturmuşsa.. ya çat diye 3. kitabı okuyunca mal gibi kalırsam. Hiç bir şey anlamazsam :\ Zaten kitabın kapağında da "Hikayenin sonunda adam ölüyor" yazıyor. Kesin mal olarak kalacağım. Bir iki gün kitabı açmadım. Kaldı öyle. Dedim düştük para tuzağına mecbur alacaz 1. ve 2. kitaplarıda. Ama işten güçten bir türlü inemedim çarşıya. Sonra çarşamba akşamı kitap bana bakıyor, ben kitaba.. çokta merak ediyorum ne yazıyor!.? Dedim nese artık ben bi başlayım. Şunu okuyayım. Aldım elime kitabı. Kitapta 5 kelimeden 2si küfür. Halla Hallaaa dedim. Devam ettim. Bu kızın ağzını kimbozmuş yahuu!.? gelene saydırıyor gidene saydırıyor. Neyse diyorum okumaya devam ediyorum. Öylede bir huyum var. Ne bir filmi ne bir kitabı yarıda bırakıp atmam. Sıksada baysada bitircem okumayı yada izlemeyi. Neyse... Bir süre sonra Pucca'nın etmiş oluduğu küfürlerin hoşuma gittiğini fark ettim. Kız ana avrat sövüyor ben gülüyorum. Farkettim ki en başta alışık olmadığım ve çoğunu cümle içinde ilk kez okuduğum küfürler, aslında bilinç altımın derinliklerinde yatıyormuş. Kitapta bahsi geçen kimseyi tanıyorum. Ama kendi hayatımdan üç aşağı beş yukarı karaktere uydurduğum birisi mutlaka var. Pucca saydırıyor ben gülüyorum, Pucca sövüyor ben sövmüşcesine rahatlıyorum. Toplumsal ahlak ve edep baskısıyla bastırılmış en kolay rahatlama yöntemini yaşatan bu kızı sevdim sanıyorum. Yani kızıyorsun, sinirleniyorsun şöyle bir iki ağız dolusu küfretsen rahatlıcan mesele uzamıcak. Ama yapamazsın ki!! yada yapamam bilmiyorum. Ama gerçekten benim bir sinir eşiğim var. ki.. bu eşik, sakinlik eşiğimin bir tık üstünde. Hemde hemen üstünde :) höddd desen sinirlenebilirim yani çoğu zaman :) işte bu sinir eşiğim aşıldığı an, o tatlı bıcır bıcır kız gidiyor, yerine bir canavar geliyor ki bu canavarın aslında ağzı çok bozukmuş onu anladım. Böyle saydırmak sövdürmek istiyorum. Ama tabi karşımdaki kimse "bu kız aslında gerçekten söylemiyor bu küfürleri, iki küfredip rahatlıyor" demeyeceği için bende ağzımı bozmadığım için sinir eşiğinde saatlerce takılı kalıyorum. Ama Pucca öyle değil. Kitabı bir okuyuşum var sanırsın bir öğleden sonra Pucca bana gelmiş. Almışız kahvelerimizi oturmuşuz koltuğa, kız anlatıyor ben gülüyorum, kız anlatıyor ben şaşıyorum, kız anlatıyor ben ağlıyorum. Bildiğin dertleşiyoruz yani. Pucca "Allah Beni Böyle Yaratmış" diyorsun, bende sana "Allah Seni Bildiği Gibi Yapsın" dicem ama yapmış zaten. Yürü ya kulum demiş. sen de açmışsın ağzını yummuşsun gözünü, vermişsin kalemine kuvveti. Emeğine sağlık bebeğim ne diyim. (Bebeğim diyorum ama yanlış anlama o kadar dertleştik sonuçta :) ) şimdi sana ve emeğine ayıp olmazsa 3 ten sonra 1 ve 2 yi okucam, hiç olmadı ikiden sonra tekrar üçü okurum. Sen kırılma yeter :) Bu arada söylemeden geçemicem kızları eve topladığın akşam kız sana konuştuklarımız bu evden dışarı çıkmasın demiş diye başlamış anlatmaya sen de mübarek yazmışsın kitabında :) tamam isim vermiyorsun ama kız okusa bilcek kendisi olduğunu. Şimdi aldı beni bir korku " lan " diyorum, bizim kızlardan da böyle kitap falan yazan olur mu ki?

Yılbaşı Kartlarım

Evet dostlar siz bu satırları okuduğunuz sırada bu güzelim yılbaşı kartları sahiplerine ulaşmış olacak. Benim geleneksel hale dönüştürdüğüm KendinTasarla-Bastır-Yolla yeniyıl kartları buyıl da çok güzel oldu. Hep genel bir not yazardım kartların üzerine. Fakat bu sene herkes için ayrı ayrı duygularımızı yazdım. Herkese özel adına itafen yazılmış kartlar dostlarımızı çok mutlu etmekle kalmıyor tabikisi unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği de pıt pıt pıt hareketlendiriyor :) Kartları koyduğum mektup zarflarını PTT ile gönderdim. 2. günün sabahı kartlar dostlarıma ulaşmıştı :) Kartları alır almaz telefona sarılıp beni aradıkları anki mutluluk paha biçilemez :) Hatırlanmak, düşünülmek güzeldir. Herkesin mutlu olması dileğiyle... Öpüldünüz canlar ;)


27 Aralık 2012 Perşembe

Yılın Son Sürprizleri

2012'nin son günlerinde çok sevdiğimiz dostlarımızdan mutluluk dolu, hayat dolu haberler almaya devam ediyoruz. Dostlarımız Handan & Fatihin küçük kızları Ayşe dünyaya geldi. Allaha şükür annemizde bebeğimizde sağlıklı sıhhatli. Bende doğumdan bir kaç gün sonra tasarımını yapıp tebrik kartımı gönderdim. Ayrıca bir aile dostumuzdan da 2. bebek müjdesini aldık. O kadar mutlu oluyorum ki.. Okul yıllarında başlayan arkadaşlık zaman içinde köklü bir arkadaşlığa dönüştü. Ders notları, vizeler - finaller, mezuniyetler derken... Nişan, kına, düğün telaşlarımız başladı. Şimdi hepsi sırayla kurdukları mutlu yuvalarına yeni umutlar, yeni canlar getiriyorlar. Tabi herkesin gözü bize çevrildi :) karı-koca olarak devam eden mutlu yuvamız çocuksuz bir aile olarak dikkat çekmeye başladı hahaha :) Ama napayım yahu kendimi hazır hissetmiyorum dicem yuhh kaç yaşına geldin halamı diceniz :)) Allah hayırlısını versin diyim de konu bağlansın. Ayrıca bu sabah ta Benzemez Kimse Bana blogunun tatlı sahibesi Tubitoşun'da mutlu haberini aldım. Kendisini bir kez daha kutluyorum. Allah herkeslere hayırlı zamanda hayırlı evlat versin canlar.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Ayaklara Çorap, Bacaklara Desen

Bu başlık ne ki? Külotlu çorabın desenlisi için Türk Dil Kurumu tarafından yapılan bir açıklama gidi dursa da, tabikisi benim uydurmam :) Hayatında ilk kez mi çorap alıyorsun. Ya da bu neyin bunalımı ki onca parayı bu çoraplara verdin? Gibi sorularınız olabilir. Rahat olun istediğinizi düşünün canlarım burada biz bizeyiz sonuçta. :) Valla bu çorap aşkı bana birden bire nereden geldi bilmiyorum ama Karşıyaka çarşıda görümcemin dükkanı var.  Star İç Giyim (çarşı karakolun karşı sokağına girince sağda) Hatta iki gün önceki postum da gördüğünüz pijama takımı da oradan hatırlamak isterseniz tık tık 
Şunu da alayım bunu da alayım. 
Ay bu taşlıymış ya
Ay buda kalpli
Allahım desene bakk
Yok artık bu swarovski taşları nasıl işlemişler bu incecik çoraba?? 
Lady Gaga'nın konserinde giydiği çorabı nereden buldun getirdin ablacım. Neyy bu Gaga'nın çorabı 99 TL mi ..? Hımm bu çorap yırtılıyor mu? yok canım o kadar para verdiğin şey niye yırtılsın? Bildiğin giyerken tırnağın takılsa sökülecek yani... Hımm yok bu kalsın almayım sonra kociş beni söke söke ağlatır. Lüzum yok tatsızlığa :)) Bir poşet çorap almışım zaten Layd'nin çorabı eksik kalsın :)
İşte bir kaçını yakından göstereyim size. Fakat çorapların renkleri tam olarak orjinali yansıtmadı fotoğraflarda kusura bakmayın canlar.







24 Aralık 2012 Pazartesi

Ben Bayıldım, Sizde Bayılın

Bir bayana "tak takıştır" de... Gerisi yalan olabilir mi ki? 
Bence olabilir :) İnsanların zaafları vardır. İyi yönde kullanılmalıdır :)
Böyle güzel çekimlerle ürünlerin sergilendiği adres preebrulee.com


Yılbaşı Alışverişi

Herkeslere günaydınnnnn :) Allahım her son bir başlangıç olduğu içinmidir bilmiyorum ama... Bu yılın son haftasına girdiğimiz için çok mutluyum. Bugün günlerden pazartesi olsa bile mutluyum :)  Cumartesi günü oldukça koşuşturmalı geçti. Öğlene kadar iş yerindeydim. Öğleden sonra İzmir'in kuru soğuğuna aldırmadan çarşıya indim. Çünkü yapılacak çoook işim vardı. Neyse ki oraya koştur, buraya koştur bir çoğunu bitirdim. Tabikisi bütün koşturmaca yaklaşan yılbaşı içindi :) Şimdi öncelikle belirteyim ki; başlıktaki "Yılbaşı Alışverişi" cazibesine kapılıp gelmiş olabilirsin ama ne yazık ki bu alışverişte paletler, abiyeler, şıkırtılar yok! Yazının ilerleyen bölümlerinde hayal kırıklığı olmasın sende sayın okuyucu :) önden belirteyim dedim. Bizim her yılbaşı akşam 6'ya 7'ye kadar çok yoğun geçer ve gerçekten koşturmacadan çok yoruluruz. Bu sebeple iki senedirli ki bu sene üçüncü sene olacak, işten çıktıktan sonra hali hazırla sofrasını kurmuş, içkilerini hazırlamış bir aile dostunun masasında alırız soluğu :) Yani anlayacağınız tamamen spontane kim müsaitse biz ordayız :) Bu sebeple gidilen yer aile dostu kadar yakın olunca gecenin ilerleyen saatlerinde rahatlıkta söz konusu oluyor. Tamam tamam allayıp pullamıcam kısacası yemekten sonra içkisi, sohbeti, oyunları derken PTT'ye (Pijama,Terlik,Televizyon) bağlıyoruz :) Bu sebepledir ki yılbaşı alışverişi için konsept olarak pijamaya yöneldim. Ama bir görün yaniii... yılbaşı için hazırlanan pijama koleksiyonları muhteşemdi. Karar vermek bir o kadar zorken "Allahımm keşke bir kaç gün yılbaşı olsa da farklı farklı pijamalarımı giysem" diyorsun :)
İşte benim tercihim. kırmızı yeşil ekoseli altı, Beyaz üstüne yine ekose ile masklanmış bambiii :) Üzerinin poları  inanılmaz kullanışlı. Dikdörtgen şal kesim. Kollarına atıp sardığında yanlarda iki cebin var ki pijamanın altıyla aynı kumaştan. Çok şık gerçekten. Son olarak da şıklığın tamamlayıcısı ayakkabılar :) Tabi ki ev botları hemde pijamanın takımı olarak kırmızı ve ekoseli kumaştan. Şimdi gelelim mühim bir konuya. Yılbaşı denince herkese ayrı çağrışımlar yapabilir fakat temelinde üç çağrışımı vardır. 
1) Yılbaşı Ağcı 
2) Yılbaşı Hindisi
3) Kırmızı Don
Evet küçüklüğümden beri yılbaşında es geçilmeyen bir ayrıntıdır kırmızı don. Giyersen parayla pulla, şanla şöhretle donancağına, uğur getireceğine, şans getireceğine inanılır. Baya ciddi ciddi anlam yüklenen bir parça olur o gün :) Bende hala ısrarla bu geleneği sürdürenlerdenim. Gezerken de görüyorum yılbaşında bunun için bildiğin bir sektör oluşmuş. Özel kutularda özel modeller var. Seçenekler çok tercih etmek zor. Dediğim gibi tek bir gece yılbaşı olduğu için üzülüyorsun. 
Her sene olduğu gibi bu senede yeni yıl için bir sürü beklentim, hedeflerim, planlarım var. Ama bu sene liste yapmadım. Çünkü geçen senelerde hazırladığım listelere bakıp bir çoğunun gerçekleşmediğini görünce üzülüyorum. Bu nedenle hayatı akışına bırakmak lazım. Elinden geleni yapmak olmayana üzülmek yerine, olanlara sevinmek lazım. Hedefleri büyük, beklentileri küçük tutmak lazım. Mutlu olmak o kadar da zor olmamalı... Hepinize kucak dolusu öpücükler, sevgiler, saygılar canlar ;)



21 Aralık 2012 Cuma

Yeni Bir Can, Yeni Bir Hayat

Sevgili kuzenimiz ve eşi bombayı patlattı :) Aslında 4-5 senelik evlilerdi. Aile büyükleri en ufak bir şeyden "hahhh işte geliyor dimi? Bebek var dimi" diye radarları sonuna kadar açık beklemedeydi. Ama biz yani ailenin genç çiftleri; hayatın akışına kendimizi kaptırmış o plandan bu plana koşturuyoruz. Dur bu senede öyle yapalım, dur bu sene böyle yapalım diyerek bebek olayını hep bir sonra ki seneye erteliyoruz. İşte bizim Zeynebimiz de akademik kariyerinin başında, yükseğini bitirmiş, üniversitede kadrosunu almış, merdivenleri hızlı ve emin adımlarla tırmanın idealist bir kuzen  :) İki evli çift bir araya gelince çocuk yapma muhabbeti illaki dönüyor :) "Siz ne zaman yapcanız?" , "Biz niye yapalım canım siz evlilikte bizden kıdemlisiniz. sizin önce yapmanız lazım :)" , "Valla bu işin kıdemi olmaz sizin aile daha çok istiyor siz yapın" tarzı geyikler döner dururdu ki.. Bizde oradan biliyoruz daha bir iki sene kariyer planları dolayısıyla çocuk beklemiyorduk :) Ama oturup konuşmuşlar kendi aralarında. "Hayatı planla planla nereye kadar ? Yapacaklarımızın sonu gelmiyor ki.." demişler ve yeşil ışığı yakmışlar :) Gerçi ailede tek beklemeyen de bizmişiz. Her duyan "biliyorduk, anladık, bekliyorduk zaten" tarzında karşılamış :) Biz eşimle şok olmanın ve ailemize katılacak yeni bir can, yeni bir hayatın mutluluğunu doyasıya yaşadık :) Bende evlerimizin yakın olması sebebiyle dedim telefon açıp kutlayamam. Ne öyle ayrı şehirlerde gibi dedim ve akşam soluğu kuzenlerde aldık. Onlar için hazırladığım tebrik kartı ve giderken aldığım, içi badem şekeri dolu bir mavi bir pembe biberonla sürpriz yaptım :) Kartın içine oldukça uzun bir yazı yazdım. Hem anlamlı hemde komik :)  Mutluluk paylaşıldıkça büyürmüş bizimkisi de öyle oldu. Son olarak;
Sevgili Zeynep ve Mehmet, Namı değer yeni Anne ve Baba adayları :) Allah sağlıklı sıhhatli, hayırlı bir evlat nasip etsin sizlere. Eğğ artık yavaştan yavaştan darısı da başımıza diyelim mi bey? :) Şaka bir yana her şeyin hayırlısı tabi ki..

20 Aralık 2012 Perşembe

Baby Shower Organizasyonu Yapılır


 Özge's Baby Shower                                            


 Baby Shower Soframız                                         


 Baby Shower Süslemeleri                                     


 Baby Shower Hatıra Fotoğrafı                               


 Baby Shower Bebek Bezi Pastası                           




17 Aralık 2012 Pazartesi

WosWos Koltuğumuz

Ben her öğlen yemekten sonra alıyorum kahvemi elime arka bahçeye doğru yürüyorum. Çok salaş bir mekanımız var bizim arka bahçede. Birde iki çift woswos koltuğumuz. Bu koltuklar, ömrünü tamamlamış tabiri caizse hurdaya gitcek iki woswostan yapılmış. O kadar çok seviyorum ki burada oturmayı... Paslanmış eski bir demir kapıdan giriyorsun bu arka bahçeye. Yerler çakıl, çakılların arasından çıkan yemyeşil otlar ile çevreli. Birde burayı bilen bir tek ben değilim tabi şirketçe öğle yemeğinden çıkıp biraz kaçış için, iki nefes duman için burada toplanıyorlar. Bu sebeple iki woswos koltuğun yanında bir piknik masası var. Piknik masasının üstüne çalılıklardan kamelya yapıldı :) sanırsın hawaii'de oturmuş kahve yudumluyorsun :) Hayat işe ayrıntılarda gizli. Mutluluk ise bir öğlen arası kaçamağı kadar yakın. Tabi ki yakalayabiline...
Herkese iyi haftalar diliyorum

12 Aralık 2012 Çarşamba

Kendimce Eğlenecek Bir Şeyler Buluyorum


Hizaya gelmiş günlerin sonuna geldik. 
Seneye 11.12.13 saat 14.15 'te buluruz.
:)

Hande Yener'den Kraliçe

Malumunuz bugün 12.12.12 ve saatlerimiz neredeyse 12.12 olmak üzere :) Kimisi bugün nikah masasına oturmak için aylar öncesinden yerini ayırttırdı. Kimisi bebeğini bu günde doğurmak için kendini ayarladı. Bazılarının doğum günü olduğu için tarihin bile izaya geldiğini söylüyor. Ohooo geyiklerin bini bin para yani anlayacağınız. Benim için net bir anlam taşımıyor. Sadece bilgisayarın sağ alt köşesinde güzel bir görüntü çıkacak onu fotoğraflamak için bekliyorum :) 
Hande Yener'de bugünün anlamlı ve önemli olmasını istemiş ki son albümü KRALİÇE bugün çıkıyor. Üstelikte 12.12.12 saat tam 12.12 de turkcell müzikte sanırım :) ama emin değilim :) 

5 Aralık 2012 Çarşamba

Kırmızı Aşkına Altın Sürme - Nail Art

Altın sürme dediğime bakmayın. Altın şeritler aslında yapışkanlı bir hediye ambalajı gibi bir şey. İnce ince kestim. Sürmüş olduğum kırmızı ojeli tırnaklarıma yapıştırdım. Sonra üzerinden bir cila geçtim gün içinde dayanıklı olsun diye ;) Herkes inanılmaz beğendi. Beğenmenin yanı sıra "oturdun da bununla mı uğraştın tek tek..." diyorlar :) Bende "napayım çoluk çocuk olmayınca insanın kendine ayıracak bir sürü vakti oluyor" diyorum :) Şaka bir yana ama yok yani o kadar da vakit almıyor. Hele ki kırmızı oje çabuk kuruyan ojelerden olsaydı 15-20 dakikada işlem bitiyor ;)

4 Aralık 2012 Salı

Kardeş Hediyesi :)

Hafta sonu bende kalmaya gelen kız kardeşim, eli boş gelmemişti :) Kendine bir çizme alırken bana da bu kürklü botları almış. Hemen giydim tabikisi :) Ne giydim postu yapan biri olmadığım için kıyafetimi göstermedim. Beyaz etek üzerine botla aynı kahve renginde bady giydim. Beybi seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun ama ben bir kerede buradan ilan edeyim :) Seviyom Seni !!

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...