Şöyle bir geçmiş postlarıma göz attım da ben size hiç bizim ailemizin sevimli üyelerinden bahsetmemişim. Nasıl atladım bilemiyorum. Bugün sevgili Öykünün sevimli dostlarımız için yeni açmış olduğu Beyaz Kedi bloğunu görünce aklıma geldi. Bu postumu hem Öykünün blogunu desteklemek hem de sizlere tanıtmak için yapıyorum.
Kız kardeşim küçüklüğünden beri hayvan aşkıyla yanıp tutuşur. Ama bildiğiniz gibi değil. Şöyle anlatayım size; Anaokulu zamanında bütün yaşıtları çizgi film izlerken bizim kız hayvanlar aleminden belgeselleri izlerdi. Ama gece gündüz. Bütün hayvanlar nerede yaşar, nasıl yaşar, erkeği nasıl dişisi nasıl, nasıl çoğalırlar taa o yaşlarda biliyor. Hatta ikinci sınıftamı ne okul gezisiyle bunları hayvanat bahçesine götürmüşler. Çocukları kafes kafes gezdirip hayvanları tanıtırken bir kafesin önüne geldiklerinde birde çocuklar ne görsün! Şuan hangi hayvan olduğunu hatırlayamıyorum da bir dişi bir erkek çiftleşiyor. Bütün çocuklar gülmeye ve dalga geçmeye başlıyor. Biz kız köpürüyor. Nasıl sinirlenmiş. Bağırmaya başlamış. "Neden gülüyorsunuz. Bu onlar için çok doğal bir şey, Öğretmenim lütfen bu hayvanları rahatsız etmeyelim. Bebek yapacak bunlar. Bizden rahatsız oluyorlar." diye ağlamaya başlamış :) Hayvan sevgisini az biraz aktarabildim sanırım. Gel gelelim zaman geçtikçe bizimki tutturdu köpek istiyorum kedi istiyorum diye. Bizde bakımı zor sorumluluğunu alamaz diye almıyoruz. Biz almadıkça bizim kız iyice agresifleşti. Baktık durum kötüye gidiyor. Bir psikologa başvurduk. Doktor dedi ki kızınız için almanız gerekiyor. Bir takım olgunluğu sorumluluğu köpek sayesinde oturacaktır. Ben yine karşı çıkıyorum. İki gün sevecek sonra köpek bana kalacak ben nasıl bakarım, nasıl temizliğiyle başa çıkarım diye... Sonra birgün babam dedi ki yawrucum ben bizim kıza köpek aldım çiftlikten. Daha iki aylık. Allahhh naptın nettin nasıl olur diye hır çıkardım. İki gün sonra babam köpeği getirdi. Aman allahım bir baktım minicik ama minicik bir golden yavrusu ve daha iki aylık. Nasıl korkak nasıl ürkek. " alıştığı yerden ayrıldığı için yol boyu ağladı. Birde arabanın arka koltuğuna çişini ve kakasını yaptı. Herhalde beni cezalandırmak istiyor. Çok üzgün şu anda" demez mi babam. Ben o esip gürleyen istemiyorummmm diyen kız gitti... Ben köpeği bir bastım bağrıma "yawruummm ciğerimmm annemmmm" merak etme senin annen benim bundan sonra diye :) 6 aylık olana kadar koynumda yatırdım. Çünkü geceleri annesinin sıcaklığını ararmış uyumak için. Bende koynuma alıyordum. Bildiğin bebek gibi sarmaş dolaş uyuyorduk. Hatta kaç geç laakk diye patisini suratıma koyduğu için uyandım :) Vel hasıl gel zaman git zaman yawrucak şimdi 3 yaşına girdi.
Birde yanına kankisi Cincano kedimiz geldi. İlk zamanlar kıskançlıklar yaşandı ama şimdi gül gibi geçniyorlar. Sağ olsun kız kardeşimde gerekli bütün özeni gösterip bütün görev ve sorumluluklarını yerine getirip gayet güzel bakıyor. Bu arada yavrucak ilk geldiğinde kız kardeşimle oturduk dedik ki, "Adını ne koyacağız?" Biraz düşündük ve inanmazsınız aynı anda "Daisy" dedik :) Yalnız Allah var çok mükemmel bir eğitim alabiliyor. Şu an o tv de çıkan eğitimli köpeklerin yaptığı bir çok şeyi yapıyor. Yat , kalk, otur, dön, öl diyorsun ölü taklidi yapıyor :) Hayvan sevgisini böylesine birbir yaşamak çok başka bir duyguymuş gerçekten. Kendine inanan ve bu yawruların sorumluluğunu alabileceğine inanan herkes bence bir yawru edinmeli. Kedi köpek fark etmez.
allahıııımm yerim ben onlarııı :) yemin ederim içim gitti fotoğraflara bakarken :) allah bana da nasip etsin çok istiyorum çoookkkk!!!!!
YanıtlaSilNasıl mutlu oldum nasıl..
YanıtlaSilCanım benım
bu yenı actıgım blog benım degıl
sızın
daha dogrusu bu sevgılı dostlarımızın
sımdı ben hemen bu guzelım dostlarlımızı bu sevgılı mınıklermızi
beyaz kedı blogunda konuk edıyorum
hemen sımdı
cok cok tsk edıyorum
hempaylastıgın ıcın
hem de boylesıne bı guzel yurek oldugun ıcın
sevgılerımle
Çok duygulandım :) ne kadar güzel bir hikaye, keşke kimse bu sorumluluktan korkmasa, keşke herkes barınaktan bir yavru sahiplense... Çok güzel bir post olmuş tatlım ya, ne mutlu size bu sevgiyi tattığınız için :)
YanıtlaSilböyle güzel bir blogla tanıştırdığın için çoook teşekkürler :)
YanıtlaSilbir kız annesi (Pembo) olarak seni ve kardeşini tebrik ederim hem hayvan dostu olmandan hem böyle bir hikayeyi bizimle paylaşmandan ötürü. okurken o kadar duygulandımki umarım birgün herkes sizin kadar duyarlı olur bu sevimli dostlarımıza :)
Öykü'nün açtığı güzel blogdan geliyorum.Allah bağışlasın.İkisi de çok tatlı:))bence çok doğru bir karar vermişsiniz.iyi ki babanız köpeciği getirmiş:) Ben de annem istese almak istiyorum ama belki ilerde razı edebilirim.şimdi nuh diyor peygamber demiyor.bende hayvanları çok seviyorum.can dostlarımız onlar.sizinle Öykü arkadaşımın vesilesiyle tanıştığım için mutlu oldum.takipteyim:)
YanıtlaSilİnanılmaz bir hikayesi varmış okurken çok duygulandım tatlım, ikisi de o kadar güzeller ki yakında olsam koşup gelir mıncırırdım bu bebişleri. Benim de kedim var aynı şekilde başta hiç istememiştim ama sonra o yavru hali o kadar dokundu ki ben de kucağımdan indirmedim hala da küçük sevgilim derim ona evlendiğimden beri çok özlüyorum. Kedi köpek sahibi olmak havyan değil aileye yeni bir birey edinmek gibi oluyor, ağzı var dili yok ama her şeyi anlatıyorlar. Dilerim her ikisi de uzuuun yıllar sizinle olurlar bi tanem, öpüyorum çok :)
YanıtlaSilay kıyamamm..benım aılem sokak kedısıne de sahıp cıkar bakar suan evımınız prensı:)) tavsana da kusa da..bencede herkes sahıp cıksa..ben hıc avrupada sokakta hayvan gormedım:(((
YanıtlaSil