25 Şubat 2011 Cuma

Sushi --> Suşi


Suşi nedir acaba yaa..!
Nasıl bir tat nasıl bir lezzettir?
Yiyen nasıl yer?
Tadan nasıl beğenir?
İlk suşi deneyimim dünya mutfaklarında oldu. O kadar güzel görünüyorlar ki. Ağğ dedik kızlarla suşi! Küçük küçük lokum gibiler tanesi o zaman 2,5 tl idi. Herkes zevkine göre (yalnız damak zevkine değil, göz zevkine göre çünkü  daha önceden hiç birimiz tadını bilmiyoruz) seçimler yaptık düz tabaklara sosuyla birlikte servis edildi. Çubuklar geldi. Malezya'da tatildeyken çubuk tutma sanatını öğrenen teyzem banada gelince öğretmişti sağ olsun :) bende hiç yememiş ama çubuklarını tutmayı bilen biri olarak havalıyım :) 



nese bu arada benim ilk lokmam şu yanda görmüş olduğunuz;
yosun yaprağına sarılmış piriç içinde yengeç eti. Hımm dedim bundan başlayayım. Çubuklarımla tuttum. Ağzıma götürdüm. 
ve şimdi bu ilk lokmayı size gözler kapalı yaşadıklarımı hissettiklerimi kısa bir hikaye olarak yazacağım.



Deniz kenarındayım. Hava çok sıcak. Deniz masmavi kumsal altın sarısı. Uzanmışım şezlonga güneş tenimde geziniyor. Biraz doğruluyorum. Güneş gözlüklerimi hafif indiriyorum. İzahımdaki upuzun iskeleyi görüyorum. Deniz beni çağırıyor. Kalkıyorum şezlongdan sıcak kumlarda ayağım yanıyor. Hızlı adımlarla iskeleye varıyorum. İskelenin en ucuna geliyorum. Denize vuran güneşin ışınları denizi pırıl pırıl parlatıyor. Işıklar gözümü alıyor. Deniz o kadar temiz ve berrak ki dibini görebiliyorum. İskeleden denize inen bir merdiven var. Fakat ben balıklama atlayıp kendimi soğuk sulara bırakacağım. Biraz geri açılıyorum hızımı alıp balık gibi dalıyorum denize. Fakat denize dalınca hızımı alamıyorum. Dibe gidiyorum daha dibe ve daha dibe... duramıyorum. Sanırım çakılacağım. Ve olan oluyor çakılıyorum denizin dibindeki yosunlar ağzıma giriyor. allahım o yosunları ağzımda hissedebiliyorum.
Evet... gözlerimi açıyorum elimde çubuklar ağzımda kocaman bir lokma suşi, yüzümde iğrenç bir ifade... ne çiğnemeye devam edebiliyorum nede yutabiliyorum. Bir süre duruyorum. Miğdem bulanmaya başlayınca alıyorum elime bir peçete ve ağzımdakini peçeteye tükürüyorum. Etrafa ayıp olmasın diye yutacağımı düşünmediniz heralde :) ve bir yabancı ülke lezzeti başarısızlıkla sonuçlanırken ben açmı aç kendimi en sevdiğim mutfak (Türk mutfağından sonra tabi) Meksika mutfağına atıyorum. Baharatları, etleri, acıları hımmm ben buyum yaa diyorum ve bir daha ağzıma çiğ balık sokmuyorum.

7 yorum:

  1. bendede aynısı oldu berbat bişi bu sushi.ben sevmeyeceğimi bildiğimden gidip almadım öyle.tatile gittiğimizde yazın büfeden altım sonra böğğğh.

    YanıtlaSil
  2. :)) Ben bayılırım suşiye, bir arakdaşım diyor ki; aslı doğru söyle sırf havalı olsun diye seviyorsun o iğrenç şeyi:)) Valla değil, hem ben çiğ kıyma da yerim:)

    YanıtlaSil
  3. çiğ kıyma dedinde Aslı hakikatten bak çiğköfteyi çok severim. ama kıymayı çiğ bile koysak acıyla yoğurulunca kıyma pişiyor sanki. Ama suşi bir dahamı asla :)

    YanıtlaSil
  4. kesinlikle tadını artık merak etmiyorum yemiş kadar oldum sana geçmiş olsun şekerim ;)

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederim Aysuncum bana bir can borcun var artık seni yosunların arasında boğulmaktan kurtardım :))

    YanıtlaSil
  6. Denizden çıkan her şeyi istisnasız bayıla bayıla yiyen biri olduğum için sushiyi ben de çok merak ediyorum ama çiğ oluşu beni de korkutuyor. Sonu kötü olsa da bir gün ben de denemek istiyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Vallahi şimdiden iyi şanslar :) ben hiç hazetmedim. Ama damak tadı bu belli olmaz :)

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...