4 Eylül 2012 Salı

2012 Tatil Vol.2 - Marmaris

Şaka şaka
Baktığın iyi oldu. Normal olarak merak etmişsindir. Öldüm mü, kaldım mı? Vallahi tatildeydim canım. Ama tatilde olduğumu ispatlayacak hiç bir belgem yok. Gerçekten söylüyorum yahu. Koskoca 15 günlük tatilimden bir tek kare fotoğraf yok. Hemde ben bir bloggerm dimi :) Gerçi moda blogu değilim. Ne giydim postu yapmıyorum. Gezgin bloguda değilim. Yediğimi içtiğimi gittiğim gördüğüm yerleri anlatmıyorum. Ama ne bilim işte insan özeniyor. İstiyor ki bir fotoğraf makinesi olsun şöyle afilli güzel birşey. Öyle kompak falan olmaz. Eline aldınmı hissetceksin. Deklanşöre bastığına değecek. Lakin gel gelelim. Senelerdir başka şeylere bütçe ayırmaktan bir fotoğraf makinesi alamadım. Gerçi çok bütçeli bir şeye gerek yok makullerde var ama ben açgözlüyüm hayatım. Gözüm yükseklerde. Neyse biz yine Marmaristeydik. Fix oldu dimi :) her tatilde orada bulabilirsiniz bizi. Bu seferde dağın eteğinde çam ağaçlarının arasında mükemmel bir evdeydik. Havuzda deniz yatağına uzanınca; kocaman, yemyeşil çam ağaçlarının arasından masmavi gökyüzünü görüyordu. Doğayla baş başa olmak diye işte buna denirdi. Akşamları bahçede mangallar, masalarda açılan şişeler gökyüzünde bu sefer bizi sarıp sarmalayan yıldızlar. Geceleri ver eline Marmaris marina. 
Tatilin adın bile yetiyorken insana, birde adın içini dolduracak bir şeyler yapıyorsan tatil dadından yenmiyor. Ben günübirlikçi değilim. Pek sevmem öyle sabahtan gideyim. Haldır haldır eğleneyim gecede eve döneyim. Bak İzmirde oturuyorum. Çok nadirdir öyle sağ sola günü birlik gideyim. Zati haftanın altı günü çalıştığım için bir tek pazarım var. Onuda günübirlikçi olarak değerlendirince yorgunluk oluyor. Bu sebepledir ki ben uzun tatil insanıyım. Hatta bana desen ki; Sayın Karaca bundan sonra sen iki gün çalışacaksın 5 gün tatil yapacaksın. Bak işte o zaman görsen beni :) Ama mağlumunuz bu yılki ikinci tatilimdi benim. Bir hafta bir gittim. İki hafta bir gittim. Bu sezonuda böylece kapattım. İlk tatile arkadaşlarla çıkmıştık. Bu seferkini sevdiceğimle baş başa yaptık. 
Yok canım, yok yavrummm tek bir kare fotoğraf yok. 21. yüzyılda yaşıyoruz. Sağolsun iş yerimde hertürlü teknolojik imkanı fazlasıyla buluyorum. Lakin gel gelelim, ben size fotoğraf makinem yok diyorum ya.. O da bir şey mi hahahaha :) 
Bizim evde bilgisayar yok :)
Doğal olarak İnternet de yok :) 
dvd - cd player yok :)
Müzik çalar yok :)
Kaset çalar bile yok ayol :)
yani fotoğraf makinesinin olmaması gayet normal :)
Teknolojiye karşı falan değiliz. Yanlış anlaşılmasın. İstesek alırız yahu aranızda para toplamayı bırakın :) Şimdi şöyle ki eve bilgisayar almıyorum. Eşimi iki senedirli zor zabdediyorum. çünkü ben hergün 10 saat pc başında çalışıyorum ve eşim bir pc bağımlısı. Vallahi diyorum. Bilgisayara oturduğu zaman ne açıktığını biliyor ne sıkıştığını :) Doğal olarak evdeki iletişimimizin kopmasından korktuğum için eve bilgisayar aldırmıyorum. Doğal olarak internette bağlatmadık. dvd - cd içine gelince her şeyi flasha yükleyip televizyona takıyor ve izliyoruz. hatta düğün cdmizi bile iş yerinde convertleyip uzantısını değiştirdim. Sırf flasha yükleyince LCDye uygun bir formatta açılsın diye :) Ama işte gel gör ki her şeye bir çözüm bulabilirken fotoğraf makinesinin yerini hiçbir şey tutmuyor. Olmuyorrrr Olmuyorrrr Benim hiç fotoğraf makinem olmadı abla :( Ama ah ettim dostlar. Bir gün alcam bir makine ama öyle böle değil nah işte aşağıdaki abi gibi. 
Kurcam tezgahı gittiğim yerlere. Hah o zaman gelin görün benim tatil postlarımı. Tadından yenmicek. Döncek dolaşcak tekrar tekrar okunma rekorları kırcak :) 

Haydi kalın sağlıcakla
Sevgiler saygılar 
Benden size



1 yorum:

  1. fotoğraf makinem yok diye dert etme Karaca önemli olan yaşadığın anıların beynine kazınması.
    doğayla içiçe nede güzel bir tatil olmuş canına değsin :))
    hoşgeldin, bu kadar ara verme bi daha lütfen...

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...