Bekarken herkes bul birini bul birini der...
Hatta üniversiteye başladığında birde bulma, dörde de kalma derlerdi :)
"yani birinci sınıfta ilk gözünü açtığını bulursan mutsuz olma şansın yüksek!
Dördüncü sınıfa kadarda birini bulamazsan bekar mezun olma şansın yüksek!"
Neyse öyle veya böyle bulursun en nihayetinde alnına yazılmış hayırlı bir kısmet. Bu sefer evlen evlen diye başlar millet!
Kısmetinse tıkır tıkır yürür işler birde bakarsın sevgili bir eşin, mutlu bir yuvan olmuş. Yaklaşık bir yıl milletin ağzı büzülür. Birinci yıl dönümü kutlamasıyla eş dost yavaştan yeni bir istek talebinde bulunur. Sesler kulağına gelir zaman geçtikçe tepene vurulur :)
Eğ artık bir bebek lazım. Bebek bebek...
Biz evliliğimizin ikinci yılını doldurmaya yakınız. Henüz kulağımıza çalınma aşamasında olan bebek beklentisini gerçekleştirmedik. Çünkü insanın kendisini hazır hissetmesi çok önemliymiş. Ben daha bebek isteme konusunda nirvanaya ulaştığımı sanmıyorum. Gel-gitler yaşıyorum. Fotoğrafçı blog yazarlarımız sağolsun bebek doğum hikayelerini yayınlıyorlar. İşte o anlar özeniyor insan "ok yaa hazırım ben. İstiyorum!"diyorsun. Sonra yaa şu tatil planı vardı. Türkiye'nin dört bir yanında bekleyen eş dost var gidilesi yerler var. Yapılan gerçekleşmesi gereken planlar... Çocuk demek her şeyi bir bekleme odasına almak demek. "Yok diyorsun. Bir iki sene daha beklesin!"
Şu an, türü tükenmekte olan nadide bir çiçek gibiyim. Çünkü etrafımdaki sevdiğim bütün çiçekler hamile :) bir kaçı bebeklerini kucaklarına aldı bile. Ama bir kadının vücudu 27 - 28 yaş arasında fizyolojik ve duygusal olarak anneliğe hazırlandığı bir döneme giriyormuş. Sonrasında zaten yeni bir evrime gelişmeye ve değişmeye "anne" olmaya hazır oluyormuşsun. Yani bu seferde "çok küçük yaşta yapma, otuzu da bekleme" gibi bir felsefeyle karşılaşıyorsun :) Bu da aşağı yukarı 28 yaşına cuk diye oturuyor :)
bu yazdıklarını sırasıyla yaşamış biri olarak yakın zamanda 33'üme giriyorum ve ben hala hazır hissetmiyorum. evliliğimin 7. senesi bitti şimdide " kısır" muamelesi yapılıyor. " teknoloji gelişti, çareler var, üzme kendini" yorumlarıyla karşı karşıya kalıyorsun bir süre sonra. (umarım kimse bunu yaşamaz çok acı)etrafımdakiler çoook pişman olursun daha fazla uzatma desede ben istemiyorum acaba bende mi bir gariplik var diye düşünüyorum çünkü dediğin gibi etrafımda doğurmayan bir ben kaldım. uzaylı muamelesi görmekten çoook sıkıldım :(
YanıtlaSilCemrecim pasta,börek yapmıyoruz! çocuk elalem mutlu olsun diye yapılmaz ki.. kaç insan var yapıyor çocuğu sonra kendi mutsuz çocuk mutsuz. Kaldı ki ben aşkla sevgiyle büyütemeyeceksem, çocuk iki aylıkken benim işe dönmem gerekecekse ben nereye bırakayım iki aylık bebeği yahu! bana diyorlar ki doğumdan sonra iki ay iznin var. kaldı ki özel sektördeyim doğumdan dönünce yerimi doldurmayacaklarıda meçhul. herşeyin bir zamanı varsa en uygun zaman ayarlanmalı çocuk için. ha yapanlarda keşke daha önce yapsaydım. Ay harika ay çok güzel diyorlar da her bayanında düzeni planı farklı. Her nekadar zaman bizim planlarımıza göre akmasada.. Çocuk gibi önemli bir konuyu bu kadar ciddiye alıp ölçüp tartmamız normal bence. Bir bayan var iki çocuk doğduktan sonra bir gün toplamış bavulu ben gidiyorum diye kocası demiş nereye? yaa valla ben bu çocukları doğurdum ama benim istediğim hayat bu değil. Zindanda gibiyim. Ben gidiyorum kırıyorum zincirleri demiş. Allahın akıllısı iki yavrunun günahı ne doğurdun gidiyorsun. Madem çocuğu ayağına takılan zincir olarak düşünüyordun yapmasaydın. bilgi akışının ve bilgi tüketilişinin son hadde vardığı bir çağda yaşıyoruz. Kim nasıl mutluysa öyle yaşamalı. Kararlarını ona göre vermeli. Özellikle kadınlar başkaları için değil kendileri için bebek doğrumalı diye düşünüyorum. Ayy ne biriktirmişim içimde bu konuyu yahu :)
YanıtlaSilBen de evliliğin 4. yılındayım.
YanıtlaSilBıktım bebek yap laflarından.
Yani yapcam ne olcak merak ediyorum dünya mı değişicek :)
Hazır olmadan yaptığım bebeğin ne bana ne bebeğe hayrı olur bunu kimse anlamıyor. Neyse ALLAH hayırlı zamanda hayırlı şekilde versin. Amin :)
Aminn canım Aminnn :)
YanıtlaSil