13 Ekim 2011 Perşembe

Evlilik Getirisi

Evlenme arifesi sıranda özellikle çalınır kulağına insanın.
“ falancalar geçen sene evlendi ya…” “eeğğğ ” “ İşte ilk aydan bütün büyü bozulmuş”
“yok yok bence evlilik aşkı öldürüyor. Evlendiğin o zarif düşünceli kibar adam gidiyor, yerine sorumsuz kaba bir insan geliyor. Eğğ bu durumda aşk meşkde yalan oluyor.”
“Evleniyorsun iyi hoşta birkaç yıl sonra her şey monotonlaşıyor tek düze oluyor. Bir bakıyorsun aşk gitmiş yerini alışkanlıklar almış.”

Evlilik aşkı kesinlikle öldürmüyor dostlar. Buna kanaat getirdim. Doğru insanla yapılan bir evlilikte aşk gündün güne büyüyor. Paylaştıkça büyüyor, yaşadıkça büyüyor. Zaten eşimin doğru insan olduğuna emin olduğum için benim hiç tereddüdüm yoktu bu konuda. Yanılmadım da Allah şükür!

Ama hesaba katmadığım, hiç aklımda yokken tecrübe ettiğim bir konu var.

EVLİLİK İNSANIN ENERJİSİNİ BİTİRİYOR!!!

Vallahi bu nasıl bir etki bilemiyorum. Neden kaynaklanıyor az çok biliyorum. Ama eşimle çıktığımız zamanlarda nişanlı olduğumuz zamanlarda haldır haldır ikimizde çalıyorduk. Akşamları işten çıkıp koştur koştur buluşuyorduk. İzmir kazan biz kepçe geziyorduk. Eşle dostla gecenin yarılarına kadar eğlenip ertesi gün sabahtan işe gidiyorduk. Nasıl bir enerji… Nasıl bir aktivite çılgınlığı…
Sonra evlendik ve biz bir süre sonra sadece haldır haldır çalışmaya başladık. Eşle dostla görüşemez olduk. Gidilmek istenen görülmek istenen birçok yere gidemez olduk. Hep evde oturmak için birimizden birinin bahanesi oluyor. İlk zamanlar bunu yeni evimizin, aşk yuvamızın hevesiyle olduğunu düşünüyordum. Fakat pek öyle değil sanırım. İşte bir pazarımız var evde yatıp dinlenelim. İşte hafta içi akşamları bir şey yapmak olmuyor, çünkü ertesi gün iş var uykusuzluk yorgunluk oluyor (niyeyse bu evlendikten sonra oluyor) Cuma gecesi desen cumartesi çalışıyoruz boşver. Cumartesi gecesi desen eğğ ertesi günü tatil olan tek gece; anneler – babalar bekler, eş dost bekler, kardeş bekler, komşu bekler… Sus sus hiç kimseye ses etmeyelim kuralım sofrayı evde takılalım.
Hadi tamam bütün mesele gezmek tozmak değil. Akşam geliyorum yemeği zor hazırlıyorum sanki. Kaldı ki bir iki ortalığı toplamak, çamaşırları katlamak – ütülemek… Yemekten sonra kendimi bir atıyor koltuğun üsten… Kalkabilene aşk olsun.  Çocuk olduğunu hiç düşünmek bile istemiyorum tabi. Evleneli kaç zaman oldu hala kek yapmayı öğrenemedim. Hem zamansızlık, hem tembellik.  Ağğ şu tarif güzel, bu tarif güzel. Neyse annemde yapılmışı var. Çoğu zaman üzülüyorum. Enerjimi nerede unuttum bulamıyorum.

Son olarak da bütün bunlara en büyük sebep:
Haftanın 6 günü
Sabah 9
Akşam 78 çalışma temposunu kınıyor;
kendime ve evliliğime enerji katmak istiyorum.

6 yorum:

  1. yalnı değilsiniz, bu durum evli çiftlerin genel problemi, h. sonu cts, pzr tatil olmamıza rağmen bizde eş dosta gidemiyor, misafir kabul edemeiyor kendimiz de bir aktivite yapamıyoruz...yorgunluk, mali durumlar, kendinize ve evinize bir bayan olarak ayırmanız gereken zamandan çalıyorsunuz hatta çoğu zaman...bilemiyorum nasıl aşmak lazım bu durumu...flört ederken ve nişanlıyken herşey daha güzeldi sanki :((

    YanıtlaSil
  2. evlilik aslında izin vermezsen ne askı öldürüyor ne de enerjiyi. :))

    www.buketpoyraz.blogspot.com

    YanıtlaSil
  3. evliliğin aşkı öldürdüğü, doğru kişiyi bulamayanlar için geçerli, yoksa dahada arttırıyor :))
    ama enerjiyi öldürdüğü kesin, bizde haftaiçi maksimum bir avm'ye uğrayıp yemek yiyebiliyoruz. 1 gece çıkıncada, dinlenmek için ertesi gün evde olunmalı. Ama haftasonu en azından bir günü gezmeye ayırıyoruz, ozamanda aklım evdeki işlerde kalmıyor değil :)

    YanıtlaSil
  4. Çok çok çoook hak veriyorum sana ve inan noktasına virgülüne kadar doğru yazmışsın!

    YanıtlaSil
  5. Canım kesinlikle katılıyorum sana! Evlilik aşkı büyütüyor ama büyüyen o aşka daha fazla vakit ayırmak istiyor insan :) evlenmeden önce var olan düzenler sürerken biz de neler neler yapar yorulmazdık, şimdi başlı başına sana ait bir düzen var idame ettirmen gereken. Benim de durumumu biliyorsun, o saatte bitap gelince bir de üstüne yemek, bulaşık varsa ütü dayak gibi geliyor insana :( her haftasonu için önceden plan yapıp son anda iptal ederek evde kalıyoruz, en son isyan ettik bu duruma “asosyal mi olucaz aaaaa” diye :p daha önce de dediğim gibi keşke gün 24 değil 30 saat olsa ancak yeter, hoş o zaman günde 13 saat çalıştırı iş yerleri yine bir şey değişmez orası da ayrı :)))

    YanıtlaSil
  6. duygularıma tercüman olmuşsun kesinlikle bu yazının altına imzamı atarım canım :) aynı sıkıntılar içindeyiz bizde eşimle.eve girdi mi çıkmak istemiyoruz, tamam biz bize yetiyoruz ama biraz da gezsek tozsak hiç fena olmaz..
    bu arada evlilik aşkı kesinlikle öldürmüyor hele ki sevdiğinle evliysen, aşkınla birlikte sorumluluklarında artıyor...

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...