2 Mart 2013 Cumartesi

Vol2 - Savaşın Galibi Ben Oldum

Bir önceki “Matematik Benim Can Düşmanımdı - Vol1 “ yazımda matematiğe karşı verdiğim mücadeleyi anlatmış ve bu mücadelemi ÖSS sınavımla taçlandırmıştım. Artık vakit tercih yapma vaktiydi. Fakat ben ne olmak istediğim konusunda hiçbir plana sahip değildim. Amann yeter ki bir üniversiteye gireyim de, nolursa olsun mantığı içinde 24 tercihin yirmi dördünüde doldurmuştum. Zaten sözelciler bilirler çok fazla tercih seçeneğiniz yoktur. Edebiyat, Tarih gibi branş derslerin öğretmenliklerinin dışında, arkeoloji, halkla ilişkiler, gazetecilik, rtv.. gibi bölümler vardı. Büyüğünce ne olacağımı hiç düşünmemiş olsam da, büyüğünce ne olmayacağımı biliyordum. "ben asla öğretmen olamam!!" var olan bilgilerimi aktarmaya sabrım yetmiyor. Tekrar tekrar tekrar aynı şeyleri anlatmak sinir kat sayımı yükseltiyor. Öğretmenlik çok önemli bir meslek ve bu işi gerçekten hakkını verecek insanların yapması en doğrusuydu. Bende tek bildiğim “benden bir öğretmen olmaz”  felsefesi doğrultusundaki burada öğretmenlik dışında ne varsa yazdım da yazdım. Birkaç hafta sonra sonuçlar geldi. 

Hiçbir planım olmamasına rağmen İletişim Fakültesi - RadyoSinemaTelevizyon bölümünü kazanmıştım. Güç bende artıkkkk. Matematiğe açtığım savaşı kazanmıştım. Allahım üniversiteyi kazanmaktan daha çok bana karşı duran beni ezikleyen öğretmenlere, rehberliklere, aileme ve en önemlisi de MATEMATİĞE karşı kazandığım zaferin sarhoşluğuna düşmüştüm. Kendimle gurur duyuyordum. Gidip kayıt yaptırıldı. Dersler başladı. Bu bölümde her üniversitenin kendine göre bir çizgisi var. Bizim okulda İletişim fakültesinde üç bölüm vardı. Halkla İlişkiler – Gazetecilik – RTV (RadyoSinemaTv). Bütün öğrencilere 4 sene boyunca Her branşın dersi veriliyor. Bir uzmanlaşma alanı yok. Ama sen bir seçim yapar ve bir yolda gitmek istersen sabit sorumlu olduğun derslerin dışında seni her türlü destekleyen öğretmenler, danışmanlar oluyor. İlk sene fix Türkçe, Tarih, Psikoloji, Sosyal Psikoloji dersleri gördük. 2. Sınıfta asıl branş derslerine geçtik. Ve ben 2. Sınıfta kararımı vermiştim. Ben “Süper Kadın Yönetmen” olacaktım. 

O, bir önceki yazımda gittiğim doktor var ya.. bana IQ testi yapan. İşte artık onun görsel zekâ ile ne demek istediğini anlamıştım. Gözümün gördüğü her kareyi kafamın içinde senaryolaştırıyor, her anı sahne sahne yazıyordum. Derken ilk drama kısa film senaryomu yazmaya başladım. Üst sınıflardan yetenekli ve sinema sektöründe ilerleyen büyük arkadaşların desteğiyle ilk başyapıtımı ortaya çıkardım.  Ama bende ne heyecan, ne heyecan… Filmimi DVD’lere çekip çekip babamgillere, halamgillere, dayımgillere yolluyordum :)). Hatta müthiş bir film galası bile düzenlemiştik. Yemin ediyorum yaa süper eğlenceliydi. Sonra ben ikinci şizofren işlemesiyle senaryoma başladım. Bu arada babama da devamlı “ben yönetmen  olacam babaaa” diye atarlanıyordum. Babamda ısrarla devlet memuru olmamı istiyordu. Kesinlikle İstanbul’a gidip sektöre girmeme izin vermeyeceğini söylüyordu. Bende zamanla bendeki azmi ve ışığı oda görecek, bana izin verecek diye kendimi avutuyordum.  3. Sınıfta iki reklam filmi ve bir sosyal sorumluluk belgeseli yazmış ve yönetmiştim. Ama yemin ediyorum bu işi yaparken var ya kendimden geçiyorum. Gece gündüz çalışıyorum. Şuan 12 saat uyusam uykuya doymayan ben, o zamanlar yani gençken mi desem :p aşağı yukarı 3-4 saatlik uykuyla dıpçık gibi oluyor, haldır haldır yazıyor, set ekibi ayarlıyor çekimden çekime koşturuyordum. Her sene sonu yaz tatilinde de babama bana İzmir TRT’de staj ayarlaması için yalvarıyordum. Ama babam hep bir şeyleri bahane edip beni 3 ay boyunca yan gel Osman her yer Bostan felsefesiyle tatil yaptırıyordu. Ama ben son yaz tatilimi riske atmadım şansımı baba bırakmadım ve babamdan habersiz Ankara TRT Genel Merkezde kendi stajımı kendim ayarladım. Babamı da arayıp ben gidiyom dedim. Sonuçta kötü yola gitmiyordum. Bileğimin hakkıyla çalışmaya kendime yeni ufuklar açmaya, işi yerinde öğrenmeye gidiyordum. Gittim de… 

Benim okulumda zorunlu staj yoktu. Bende TRT’ye gidip genel müdüre kendi isteğim ve arzumla geldim dedim. Oda iyi o zaman çalış dedi. Bende iki ay staj yaptım. Zorunlu yapanların stajı 40 gündü. Ben 60 gün yaptım. Tatil bitmesine yakın gidip azıcıkta dinleneyim dedim. Staj belgesi vermişlerdi diğer zorunlu yapanlara. Bende istedim. 60 gündürlü staj yapıyorum bi sertifika rica ederim dedim. Gönüllü geldiğin için sana herhangi bir resmi evrak veremiyiz dediler. Şok oldum. Nasıl ya ben burada çalıştığımı nasıl ispatlayacağım dedim. Ağız burun kıvırdılar. Lan acaba babam beni cezalandırmak için tezgah mı kurdu diye bile düşündüm. Ama yok doğruymuş. Okul göndermediği için gönüllü olarak çalıştığım için el elde cep cepte çıkmıştım. Ama olsun gerçek stüdyolarda çekim yapmıştım. Bunun hazzı bana yeterdi. 

Son seneme gelmiştim. Babam hala kararında ısrarcıydı ve beni İstanbul’a kesinlikle göndermeyecekti. Ama bende kararlıydım. Ben yönetmen olmak için doğmuştum. Koca fakültedeki tek bayan yönetmendim yaa borumu..? Bunu babam nasıl anlamıyor nasıl göremiyor diye hayıflanıyordum. Gerekirse evden kaçacaktım. Şaka gibi. Eski Türk filmlerinde dansöz olmak için, sanatçı olmak için evden kaçan kızların yeni jenerasyonu olarak ben yönetmen olmak için evden kaçma planları yapıyordum. Haziran ayında mezun olacaktım. Mayıs ayında 1. Sınıftan beri beni destekleyen danışman öğretmenim olarak her projemin altına imzasını atan bir hocam, beni bir sanat yönetmeniyle tanıştırdı. Onunla da konuştu. Temmuz ayında Bodrumda çekimleri başlayacak olan yeni bir dizide Sanat Yönetmeni Asistanı olarak işe başlayacaktım. Tanrım mutluluktan ölmek üzereydim. Birkaç hafta sonra eniştem aradı. Benim eniştemde oyuncu bu arada. O da çekimleri Temmuz sonu gibi başlayacak bir diziyle anlaşmış. Gel senide kadroya aldırayım dedi. Ohaaa daha diplomamı almadın işler ayağıma geliyor diye, takmışım güneş gözlüğümü saçlarımı attıra attıra geziyorum. Havamdan geçilmiyor. “Ayy ama Sanat Yönetmeni Asistanı olarak Temmuzun başında Bodruma gidiyorum yeni bir dizi başlıyor da…” Dedim ama olur da bir aksilik çıkarsa hemen yanına gelirim enişte sen yerimi ayırt yinede dedim. Çok garanticiyimdir söylemesi ayıp :) Tabikisi bu gelişmelerden babamın haberi yok. Çat diye gidip, gittiğim yerden arayacağım ve bir nevi emri vaki olacak. Sonra haziranda mezuniyet telaşı başladı. Haklı gururumla mezun oldum. 

Artık süper kadın yönetmen olmam için önümde hiçbir engel yoktu. Birkaç hafta dinlendim. Temmuz geldi. İlk hafta geçti arayan soran yok. İkinci hafta yine arayan soran yok. Bende danışman hocamı aradım. İki gün sonra telefonum çaldı. Ama ben neredeyse bavulumla kapıda yatıyorum. Telefon çaldığı anda kendimi yollara atacağım. Açtım telefonu “Sayın KARACA, yapımcıyla bir takım sorunlar oldu ve çözülemedi. Dizimiz bütçe yetersizliği nedeniyle iptal olmuştur.” “Kaç para lazım ki benim birikmişim var” diyecektim ama elimdeki para yetmeyecekti. Bir umut işte benimki… Önce olduğum yere kendimi atıp böğüre böğüre bir ağladım. Sonra biraz sakinleşince eniştem aklıma geldi. Hemen onu aradım. “Enişte ben yanına geliyorum. Ne iş yapacağım sette?” diye direk konuya girdim. “Yaa Sayın KARACA benim anlaşma yaptığım dizi ekibi el değiştirmiş. Hiç sevmediğim ve güvenmediğim insanlar gelmiş. Bende sözleşmemi fes ettim. Yani anlayacağın o iş iptal. Güvenmediğim insanların içine senide gönderemem!!” Tabi ben daha telefonu kapatmadan kendimi yine olduğum yere atıp böğüre böğüre ağlamaya devam ettim. 


Başarıya giden yollarım sandığım kadar da asfaltlı otobanlardan geçmiyormuş. Şuan bildiğin Texas’ın ıssız topraklarında, dikenli yollara düşmüştüm. 
devamı bir sonra ki yazımda...
sevgiler,saygılar efemm...




4 yorum:

  1. valla film dizi işine girememişsin ama(bu yazında şimdilik öyle gözüküyor:P) en heyecanlı yerde kesip bidaki bölümde diyerek bize o heyecanı yaşatıyosun:) e ne diyeyim,bekliyoruz:))

    YanıtlaSil
  2. haha dizi izler gibiyim ben de :)) çabuk yaz şekerim aaa :)))

    YanıtlaSil
  3. valla üçüncü bölümü şu an iple çekiyorum :DDDD

    YanıtlaSil
  4. tatlım inan şuan okuduğum kitabın sonunu bu yazı kadar merak etmiyorumm :)))

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...