8 Mart 2012 Perşembe

Emekçi Kadınlar Günü


Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü... Kutlama yapmak yerine biz kadınlara bu hakları kazandırmak uğruna canını veren bayanlara saygı duymayı tercih ediyorum. Bugünün tarihine bakacak olursanız:

1940'lı ve 50'li yıllarda bildiğim kadarıyla kadınlar erkeklerle aynı koşullarda çalıştıkları halde, erkeklerden çok daha az maaş alıyorlarmış. Aynı zamanda ne kadar değersiz görüldüklerini anlatmaya sözcükler yetmez. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi yanarak can verdi.
Kadın Olduğumuz İçin Her Konuda Canımızı Dişimize Takmamız Gerekti. Güçlüyüz!

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Her Zaman Her Koşulda Ekmeğimizi Taştan Çıkarmayı Bildik... Emekçiyiz!

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
Her Koşulda Her Şartta Erkeklerden Geri Kalmadık. Azimliyiz!

KADIN

Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşığıdım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran, 
Kimi der ki çocuk doğuran,
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır.
Nazım Hikmet
Cennet Bizim Ayaklarımızın Altındaydı. Anneyiz!






5 yorum:

  1. ellerıne emegıne saglık.....cok keyıfle okudum yazını

    YanıtlaSil
  2. Güzel bilgiler. Tarih boyu hep cefa çeken ezilen taraf. Bu avrupa da da amerika da da böyleydi. Onlar bu kabuktan sıyrıldılar. Darısı diğer ülkelerin başına. Ama en sonda ki şiir çok güzeldi gerçekten. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş.. ellerine sağlık..

    http://trendsum.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. İn s bende en yakin zamanda bu duyguyu tadarim,cok guzel post canimsin

    YanıtlaSil
  5. ellerine yüreğine kalemine sağlık, keyifle bir solukta okudum...
    umarım herkes doğru zamana o duyguyu tadar...

    sevgiler

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...