31 Ocak 2011 Pazartesi

Dağcılar Nasıl Uyur?

Kesinlikle bana göre olmayan bir tutku DAĞCILIK!
Dağ tepe dolaşa dolaşa yapılan dağ gezilerinden söz etmiyorum tabi ki!
Metrelerce tırmanılan kayalardan taşlardan bahsediyorum. 
Geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmaktan...
Düşünsenize yüz metrelerce tırmanmışsınız " hadee benim canım sıkıldı geri döneyim" gibi bir lüks yok!
Ama bu maceraperest dağcı arkadaşlar zor şartlarda bile kendi lükslerini oluşturmuşlar :)




26 Ocak 2011 Çarşamba

Protez Kirpik

Televizyondaki dizilerde filmlerde yada dergilerde gazetelerde yelpaze gibi kirpikleriyle bayanlar görürüz. 

Allahım nasıl bir rimel ki bu kirpikleri gökyüzüne değecek?
Nasıl oluyor da bu etkileyici bakışlara sahip oluyorlar?
Sorular sorular sorular...
Rimellere yaatırılan onlarca paralar ve değişmeyen sonuçlar...
Geçen günlerde kayınvalidemde yemekteyiz. Görümcem geldi. 
-Bak bakalım bende bir değişiklik görüyormusun?
Şöyle bi boyuna posuna, kilosuna baktım...
-Hayırdır dedim?
-Bak sen bak dikkatli bak! dedi.
Sonra birde baktım ne göreyimmmm? O filmlerdeki dergilerdeki etkileyici bakışlar var görümcemin gözlerinde ana :)
-Bi dakka bi dakka noluyor yaa dedim :)
-Kirpik taktırdım. dedi.
Kirpikler uzun değil, kestirmiş ucundan :) kendi kirpiklerinin boyunda. 
Öyle yapay falanda durmuyor vallahi çok doğal! Ben tanıdığım için dikkat ettim de gördüm. Aileden olmayan biri hayatta anlamaz.



Evet Bayanlarrrr aklında protez kirpik konusu olanlarrr denenmiş uygulanmış ve mükemmel sonuç alınmıştır. Gönül rahatlığıyla yaptırmak isteyenler iyi bir uzman bulup yaptırabilirler.
-eeğğğ doğallığımız nolcakk? demeyin. 
Küçük dokunuşlar güzelliğimize güzellik katar. 
Abartıya kaçmadan tabi ki ;)

Kırmızı Reklam Ödülü

İş yerinde psikolojik taciz (mobbing), hiçbir fiziki müdahale olmaksızın tekrarlanan psikolojik baskıyı içeriyor. Örneğin, bir çalışana sürekli verimsiz ve yetersiz olduğunun söylenmesi veya aşağılayıcı ifadelerle suçlanması, “mobbing” kapsamda görülüyor. 

Çalışma Psikoloğu Prof. Dr. Pınar Tınaz şöyle diyor: “Ülkemizde psikolojik taciz bilinmiyor hatta yanlış yorumlanıyor. Günlük iş çatışmalarıyla karıştırılabiliyor. Bu uzun vadede çok tehlikeli oluyor. Haksız eleştiri, hata bulmak, dışlamak, yok saymak, sosyal toplantılara çağırmamak, odaya girdiğinde konuyu değiştirmek, alay etmek, kılık kıyafetiyle dalga geçmek, masasının üzerinden eşyaları yok etmek gibi davranışlar psikolojik taciz sayılıyor.” 

Korunmak için öncelikle bir uzmana başvurmak gerekiyor 
Kırmızı da bu noktadan hareketle Hürriyet Özel Ödül konusunu, 
"İş Yerinde Psikolojik Tacize Hayır!" olarak belirledi. 

Şimdi, profesyonel reklamcılardan Hürriyet Özel Ödülleri'nde yarışacak basın ilanları bekliyoruz. Yarışan tüm işler Kırmızı Ödül Töreni’nde sergilenecek, içlerinden bir tanesi ödüle layık görülecek. Yarışmaya son katılım tarihi 6 Şubat 2011 Pazar geceyarısı. 

Birinciliği hak eden işin yaratıcılarını ayrıca sürpriz ödüller bekliyor.
kaynak:kirmiziodulleri.com

Protez Tırnak





Bir bayanın tırnaklarının her zaman bakımlı olması taraftarıyım. 
Hafif uzun öjeli tırnaklar...
Pamuksu eller... 
Bayan olmanın zarafetini taşır.




Benim tırnaklarım çabuk kırılıyor. Gözüm gibi bakıyorum ama ya bir yere takılıyor yada evde temizlik yaparken illaki kırılıyor. Hadeee biri kırıldığı zamanda ben hepsini keserim. Biri uzun biri kısa hiç hoş durmuyor bu sefer.

Birkaç gün önce protez tırnak uygulamasını duydum. 

Protez tırnak, takma tırnak gibi basit ve dayanıksız değilmiş. Protez tırnak var olan bir tırnağın yüzeyini akrilik tırnak malzemeleri ile kaplama ve uzatma yöntemi ile estetik açıdan görünümünü mükemmel hale getiriyormuş. Protez tırnak uygulaması, uygulama sistemine ve tırnağın durumuna göre 45 dakika ile 2 saat arasında değişiyor.
Bu sistemler kendi aralarında Kalıcı French, Şeffaf ve Naturel olmak üzere 3 farklı şekilde uygulanabilir.
Protez Tırnak sürekli naturel ve şık bir görünümün yanı sıra oje ve aseton kullanımına açıktır. Oje ve asetondan etkilenmiyor.

Tırnaklarını Yiyenlere Alternatif Çözüm Oluyor!
Protez tırnak uygulaması tırnak yiyenlere uygulanabileceği gibi steril koşullarda sağlıklı ürünlerle, sağlıklı tırnak yüzeyine uygulandığı sürece zararsızdır.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Aşk Dolu Bir Pazar

Pazar günü en büyük zevkim, saat çalma derdi olmadan öğlene kadar uyumaktır.
Bu pazarda öyle oldu. Mışıl mışıl uyurken, eşimin sıcacık öpücükleriyle uyandım.
Benden önce sessizce kalkmış. Giyinmiş fırına gitmiş.
Sıcacık simit ve boyoz almış. (Boyoz İzmir'e özgü bir börek)
Gazetelerimizi almış. 
Ve can alıcı nokta... Kırmızı yeni açan bir gül...
Kahvaltıyı hazırlamış özenle. Çayımızı demlemiş. 
Gülümü de özenle yerleştirmiş tabağımın kenarına.
Eğğ malumunuz AşK dolu bir kahvaltı yaptık.
İnsan güne Aşkla uyanınca bir başka oluyor.
Arkasından gazete keyfi, kahve keyfi...
Bu pazar tam bize göreydi ;)

Herkese Güzel Bir Hafta Diliyorum


21 Ocak 2011 Cuma

Yazmayı Seviyormusun?

Cosmoturk Yeni Köşe Yazarları Arıyor!...



Türkiye`nin Kadınlara Özel En Kapsamlı Haber Portalı Cosmoturk`te "Köşe Yazarı" Olma Ayrıcalığı...

AŞKLARINIZ, SEVİNÇLERİNİZ, HÜZÜNLERİNİZ, KAYGILARINIZ, ENDİŞELERİNİZ, İKONLARINIZ, TRENDLERİNİZ KISACA YAŞAMDAN ALDIĞINIZ TÜM HAZLARINIZI PAYLAŞMAK İÇİN….

Eğer kendinize ve yazılarınıza güveniyorsanız, Sizi "Cosmoturk'te Köşe Yazarı" olmaya davet ediyorlar!...

Her gün binlerce okur tarafından yazılarınızın takip edilmesi, hayata küçük ama bir o kadar da büyük imzanızı bırakmak istiyorsanız daha ne bekliyorsunuz…

Yazılarınızdan üç örneği ve bir fotoğrafınızı cosmoeditor@cosmoturk.com mail adresimize yollayın.

Ayrıntılı bilgi için; cosmoturk.com

20 Ocak 2011 Perşembe

Çocuğun Duası...


4,5 - 5 yaşlarındayım. Ailenin tek çocuğuyum. Hayatımda oyundan daha güzel ve önemli bir şey yok. Arkadaşlarım bana geliyor ben onlara gidiyorum. Evcilikler, çay saatleri eşliğinde birbirimize ikram ettiğimiz plastik kekler pastalar... Akşam üstleri bahçedeyiz. Çamurdan evler yapıyoruz. Uğur böceği topluyoruz. Günler oyundan ibaret, akıp gidiyor. 

Anneannem geldi birgün. Bana sübhaneke duası ezberlettiriyor. Akşamları uyurken bu duayı okumalıymışım. Sonrada istediğim güzel şeyler varsa Allah'tan dileyebilirmişim. 5 yaşındaki bir çocuk ne dileyebilir ki?
Zaman zaman kardeşi olan arkadaşlarım çarpardı gözüme. Önceleri umursamazken bir süre sonra takıntı oldu bende...
-Anneeee Aslının kardeşi var.
-Anneeee Can kardeşiyle oynuyor beni oynatmıyorrrr :(
-Anneeee Emine teyze Eceyle kardeşini gezmeye götürüyormuş ben napcam tek başımaaaa :(
Akşam uyumak için pijamalarımı giydirdi annem yatırdı beni kapıyıda kapattı. Ben başladım mırıldanmaya...

-Bismillahim (Bismillahirrahmanirrahim) SübhânekeAllâhümme ve bihamdik(e)... okuyabildiğim kadar işte!

Dileğimde hazırdı. Artık ne istediğimi ve Allahtan ne dileyeceğimi biliyordum.

-Allahım ben kardeş istiyorum. ama bir tane olmaz. hem ben ve annem yalnız kalmayalım, hem babam yalnız kalmasın. İkiz kardeş istiyorum ben... Biri kız olsun biri erkek.

Gel zaman git zaman bu benim tek dileğim oldu. Her gece yatağıma yatıyorum.

-Allahım ikiz kardeşlerim olsun bir kız bir erkek olsun.

Annemle babam oturmuş konuşmuş. Bir kardeş yapmaya karar vermişler. Sonuç malum :) Annem hamile.

Bugün gibi aklımda... Bebeğin cinsiyetini öğrenmeye Ege Üniversitesine annem benimle birlikte gitmişti. Annem doktorun yanına girdi. Ben koridorda sandalyede oturuyorum. Ayaklarımı sallıyorum. Derken kapı açıldı doktorun yanından annem çıktı. İnsanın yüzünde bir şok ifadesi olur ya.. boş boş bakar. Annemin yüzüde aynı öyleydi. Gözleri büyümüştü. Öylece duruyordu kapıda. 
-Anneeeeee dedim.
Annemde çıt yok!
-Biliyorum anne! ikiz dimi bir kız bir erkek dimi anneee! Ben istedim ben. Onları ben istedim. hem sana ve bana hem babama arkadaş olcak. Bir kız bir erkek ikiz kardeşlerrrr. Aynı olurlar dimi anne birbirinin aynısı...
Annem benim yerime sandalyeye çöktü.
-İkiz... dedi. Bir kız bir erkek ikiz...

O günden bugüne 19 sene geçmiş. Koskoca 19 sene... 
Ve şimdi bir kız bir erkek ikiz kardeş annemden bana yadigar kalan...

19 Ocak 2011 Çarşamba

Ayaklarımı Şımartıyorum

Biz bayanların ayakkabılarla derdi nedir bilemiyorum.
Neden vitrinde gördüğümüz ayakkabılara dayanamıyoruz?
Neden ayakkabılarımızla duygusal bir bağ kuruyoruz?
Neden her kıyafetimizin altına uyumlu bir ayakkabı gereksinimi duyuyoruz?
Neden alıyoruz alıyoruz da kutularını sığdırcak yer bulamıyoruz?
Bunlar eşimin ayakkabılarımla ilgili çok merak ettiği sorular :)
Bu sorulara cevabım yok! 
Ayakkabılarımı çok seviyorum. Onlara yeni yeni arkadaşlar almak istiyorum. 
Şık-şık, renk-renk, çeşit-çeşit...
Bakın işte bir kısmı burada:
Bunların kime ne zararı olabilirrrr kiiiiiii :)
Tek yaptıkları beni mutlu etmek :)

Çocukluğuma dair...

Heidi, 
yazarı Johanna Spyri olan kitaptan uyarlanmış çizgi filmiyle çocukluğumun en başarılı yapıtlarındandı.
Her sabah Heidi başladığında kahvaltıya otururdum. Annem aynı Haidi'nin dedesi gibi sıcacık ekmeğime yağ sürerdi. Sütü Haidi ile birlikte yudumlardım. Benim için çizgi film karakterinden çok öteydi Haidi. Arkadaşımdı. Dağdaki köy evlerinde bende yaşardım. Peterle koyunları otlatırken ordan oraya koşturup eğlenirken, bende odada koltukların üstünden atlardım. Sanırdım ki, bende kırlardayım Haidi ve Peterle...
Sonra büyüdüm. Büyüdüm dediysem anaokuluna başladım. Sabahçı oldum. Eee dedim anneme Haidi nolcak :( Üzülme dedi annem.. Üzülme sen... Okuluna git eve gelince sürprizim var sana. Okuluma gittim. Öğlen eve geldiğimde, annem televizyonun karşısına öğle yemeğimi hazırlamıştı . Oturtturdu beni. Televizyonu açtı. Kocaman siyah video kasetler vardı ya... İşte ondan bir tane taktı. Anaaa bir baktım Haidi var televizyonda. Annem sabah verilen çizgi filmi kasete kaydetmiş benim için. Hergün sabah annem kaydediyor. Bende öğlen okuldan gelince izliyordum. 
Haidi... Sadece bir çizgi film değildir. Çocukluğuma dair çok güzel anılarımdır. 

18 Ocak 2011 Salı

Pino'dan Pop - Up :)

Sevgili Pino,
Mutluluk Evinden sonra Pop-Up ta çalışma masamdaki yerini aldı. 
Sayende Ofisime renk geliyor :)

Starbucks wc Şifresi

9 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren ABD’li kahve mağazası zinciri Starbucks, Türkiye’deki kafelerinde şifreli tuvalet uygulamasını yaygınlaştırıyor. İlk olarak İstanbul Kadıköy mağazasında şifreli tuvalet uygulamasını başlatan Starbuck’ın Türkiye ofisi uygulama alanını genişleterek Taksim’de bulunan üç kafe ve Bebek’teki noktasına da şifre koydu. Tuvaleti kullanmak isteyen müşteriler bir alışveriş yaparak fiş üzerinde yazan şifreyi öğreniyor ve tuvaleti kullanabiliyor. Her müşteri için ayrı şifre verilmiyor. Şubelere özel olarak belirlenen şifre 3-4 ayda bir değiştiriliyor. 

Starsbucks İletişim ve Sosyal Sorumluluk Müdürü Aslı İnoğlu Dinçler bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yoğunluğun fazla olduğu mağazalarınızda tuvaletleri mağaza müşterilerimizin öncelikli olarak kullanabilmesi için müşteri talebi doğrultusunda uygulamaya başladık. Şifre almadan tuvalet kullanılamıyor. Bunun içinde alışveriş yapmak gerekiyor. ABD’de de müşteri yoğunluğunun fazla olduğu mağazalarda uygulanıyor” dedi.
milliyetinternethaber

Valla şaşırdım diyemeyeceğim işletme sahipleride haklı. Çarşıda pazarda çaktırmadan Mc.donalds yada bir dönerci wc'si kullanıp çıkan çoktur. Ne yalan söyleyeyim bende bazen alelacele koş diyorum eşime sen şurda bir çay iç bende wc sine gireyim dayanamayacağımmm :) 

17 Ocak 2011 Pazartesi

İlk blog ödülüm :)

İlk'ler özeldir. Unutulmaz...


Sevgili Nilay (duslerdenizi.blogspot.com
Gülümseten Blog Ödülüyle beni güzel bir haftaya hazırladı.
Bu güzel paylaşımın için çok teşekkür ediyorum Nilaycım.

Haftasonu Ne Buldum?

Haftasonu Huzuru aramaya gidiyorum demiştim ya...

Güneşli bir cumartesi, havuz başında denize karşı kahvelerimizi yudumlarken eşimle birlikte huzuru buldum. 

Eşimle romantizmin doruklarına çıkarken...

Dostlarımızla eğlencenin dibine vurduk :)

Dans pistine büyük bir imza attık. Sahneden hiç inmedik desem yeridir :)

"Gözgöze dans ederken etrafta başka hiç kimse yokmuş gibi hissediyorsun...
Eşimin AşK dolu bakışlarına dalarken anladım."

Bu haftasonu bizim için çok kazançlıydı.
Bol bol,
Huzur
Dostluk
Eğlence
AşK

Herkese Güzel Bir Hafta Diliyorum.


14 Ocak 2011 Cuma

Huzur...


Yine bir haftayı daha bitirdik. Günlük hayatta iyisiyle kötüsüyle yaşananlarda ve yaşatılanlarda emeği geçen herkese teşekkürler :)
Güzel bir haftasonu beni bekliyor. Fotoğrafa bakılınca görülen anlam herkes için değişir tabi ama... Bana huzuru anlatıyor bu fotoğraf. Haftasonu bu huzuru bulmaya gideceğim. Herkesinde huzurlu  bir haftasonu geçirmesini diliyorum. 

Evlilik + Kilo

Neden insan evlenince, 
özellikle evliliğin ilk yılında düzenli ve hızlı bir şekilde kilo alıyor :(
son 3-4 ayda,
hayatımda aldığım en fazla ve en hızlı kilolar beni çok mutsuz ediyor. 
Ama bir türlüde düzene giremiyorum. 
Kilo almak İS-TE-Mİ-YO-RUMMMMMM !

13 Ocak 2011 Perşembe

Penti Çorapları

PENTİYLE RENK RENK DESEN DESEN

Birçok çeşidini almış olduğum Penti çoraplarını memnuniyetle kullanıyorum.


Gece Şıklığı

Haftasonu gideceğimiz davette giymek için hazırladığım elbisem ve ayakkabım siyah ağırlıklı. Tamamen siyah aslında :) 
Ayakkabımdaki parlak taşlı fiyonklar ile tamamen küçük taşlarla kaplı beyaz altın kolye küpe setiyle tamamlayacağım. 
Otelde kuaför şansım olmayacağı için saç düzleştiricimi ve maşamı yanımda götüreceğim. Saçlarımı fönleyip aralara su dalgası yapacağım. 
Gözüme siyah airliner çekip kırmızı bir ruj ve allıkla sade bir makyaj uygulayacağım.
Evetttt... Sanırım hazırım :)



12 Ocak 2011 Çarşamba

Biraz Tatil Şart :)

Bakın şimdi kocamannn bir Ohhhhhh çekiyorum :)






Çünkü haftasonu iki günlüğünede olsa eşimle ve aile dostlarımızla Kuşadasına gidiyoruz.
Özel bir geceye davetliyiz. Eğlenceyi hak ettik ama. Çook çalıştık çok :) 
Giyeceğim gece elbisesi hazır. Ayakkabılarımı kız kardeşimden aldım ;) onun ayakkabısı elbisemin altına daha güzel oldu napayım kardeşler böyle günlerde de lazım oluyor :)
Otelin Kapalı havuzundan yararlanırım diyordum ama nasıl oluyorsa otelin kapalı havuzu lobinin ortasında gibi birşey :) Neyse artık... Yola sabah erken çıkacağız. Yolda gezerek gidip güzel bir yerde kahvaltı yapıp daha otele varmadan keyiflenmeye başlayacağız yani :) 
Aşağıda gideceğimiz otelden görüntüler paylaşıyorum. 
Yanlış anlamayınn nispet için değilllll! İçiniz açılsın diye :) 
"Bu mevsimde gidip de napcan" demeyin. 
Değişikliğe çok ihtiyacım var. 
Evden İşe... İşten eve... bunaldım vallahi.
Haftasonunu iple çekiyorum. Yufffffiiiiieeeee :) :) 

11 Ocak 2011 Salı

Dantel Elbiseler

Hu huu duyduk duymadık demeyin!
Danteller, fiskos sehpasının üzerinde durmuyor artık :)
Dantel elbiseler, birçok ünlü markanın koleksiyonunda yer almaya başladı.Bu sezon ünlü yıldızlar tarafından tayt, elbise, ceket, gömlek gibi parçalarda dantel modası sıklıkla tercih ediliyor. Sanırım modacılar danteli en çok siyah renkle yakıştırıyorlar. Bir çok elbise modeli siyah dantel işlemeli.






Lapa Lapa Kar

Ahh ahh...
Ege'nin İncisi'nde 
Lapa lapa kar yağmasını, her yeri bembeyaz görmeyi istiyorum. 
Hava, sanki kar yağacakmış gibi soğuk ama gözlerim gökyüzünde kaldı; 
kar taneleri yok ortada... 

Hayata +

Ooo laaa laaa 
Bu sabah uyandım. 
Yepyeni bir gün başlamışken... 
Hayata +4 ile başladığımı farkettim :) 
Allaha şükürler olsun ki her sabah hayata +4 önde başlıyorum :)



8 Ocak 2011 Cumartesi

Elbise Derdine Son!


Davetler, düğünler, nişanlar, kokteyller, partyler...
İşte bu özel davetler, bayanların şık olmaları güzel bir elbise almaları adına start veren sihirli kelimeler. 
Gece elbiseleri güzel ve pahalı. Alırsın yılda bir kez kullanırsın. (Örn: ikinci düğüne aynı elbiseyi giysen herkes bilcek) Bir alırsın, iki alırsın, üç alırsın... Sonra almaya karar verdiğinde;
"yaa biraz daha sade daha sonrada giyebileceğim bir şey alayım" kararı fixtir bütün bayanlarda. Ama birbirinden güzel gece elbiseleri karşısında hele ki birde denemişsek üzerimize; 
"ayy amannn kardeşim kaç kere evlenecek, arkadaşımın kaç kere nişanlacak? alayım gitsin" düşüncesiyle el kol dolu çıkılan mağazalar. Dolapda bir kere giyilen çok şık elbiseler...
İşte bayanlar almak değil istediği elbiseyi kiralamak isteyenlere bu siteyi tanıyorum.
davetcokelbisemyok.com 
Bu sitede birbirinden ünlü modacıların ve markaların en son moda kıyafetlerini bulabilir ve kiralayabilirsiniz.
Dolabınızda da bir sürü yer kaplayan baktıkca "ayy bir kere giydim şu güzelim elbiseyi" diye sizi üzen manzaralarla karşılaşmazsınız. 
Ama itiraf ediyorum ki ben sitedeki elbiselerin kira ücretlerini ilk gördüğümde "yok artık! ben bu paraya bir elbise satın alırım daha iyi" dedim ama bazı ünlü modacıların tasarımlarının yanına yaklaşıpta milyarlar verip alamam bu siteden kiralayabilirim diyede bir fikir oluştu kafamda. 
Yinede sizlerle paylaşmak istedim bu siteyi. 
Karar sizin... Keyifli alışverişler efendim.

Haftasonu Çalışmak


Cumartesi günlerini bize hep tatil olarak benimsettiler. 22 sene boyunca 'okul hayatım bitene kadar' cumartesileri en güzel gündü. Tatildi. Bizim evin önünde pazar kurulurdu. Sabahtan annem çıkardı pazara. Taze taze yumurtaları alırdı. Kıpkırmızı domatesler, tazecik salatalıklar. Bir açardım gözlerimi uykudan... Burnuma omletin kokusu gelirdi. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle kalkardım yataktan. 
Bugün tatildi. 
Ailecek kahvaltı yapılırdı. 
Sonra gazete keyfi. 
Çook küçükken gazetenin verdiği hikaye veya boyama kitabını alıp çekilirken, ergen olunca magazin eklerini alır oldum. Üniversitede gazetinin asıl bölümü almakla kalmayıp tarafsız yazılarına göre gazete seçmeye başladım. Algılarım zevklerim değişirdi ama ^Cumartesileri tatildi^ bu hiç değişmezdi.
Sonra, mahalledeki diğer çocuklarla oynamak için sokağa çıkardım. Ergen olunca bir kafede bekleyen arkadaşlarımla buluşmak için süslenir çıkardım. Üniversitede ailemle keyifli bir gün geçirmek için onlarla kalırdım. Algılarım zevklerim değişirdi ama ^Cumartesileri tatildi^ bu hiç değişmezdi.
Akşam olunca haftaiçine göre bir saat daha geç yatabilirdim. Saat 9'da değilde 10... Oyun oynamak için fazladan bir saatim olurdu. Lise yıllarında ise akşamları mahalledeki parkta toplanır sohbet muhabbet geçerdi zaman. Üniversitede her haftasonu bir etkinlik şarttı. Konserler, eğlenceler... Arada bir de ailecek gidilen yemekler... Algılarım zevklerim değişirdi ama ^Cumartesileri tatildi^ bu hiç değişmezdi.
Gel zaman git zaman büyüdüm. İş hayatına atıldım. Hemde en zorlusundan özel sektörden girdim olaya. 22 sene boyunca süre gelen Cumartesi Tatil konseptti sona ermiştir.  Artık haftaiçi 6 gün haftasonu 1 gün olmuştur. Ailenle sevdiğin insanlarla birlikte olmak için sadece haftada bir gün... Tabi aynı gün içinde evin genel temizliği, yemek, kişisel bakım gibi ihtiyaçlarda giderilmeliydi.
Ama ben hiç alışamadım bir günlük hafta sonuna. Bir tek Pazar günü yetmiyor bana. Ne dinlenmeme ne aileme sevdiklerime ne kendime vakit ayırmama yetmiyor. 
Çok özledim seni ^Cumartesi Tatilim^  
Şuan Cumartesi ve ben bütün gün ofisteyim. Bilgisayarıma bakarken geçmişin anılarıyla uzaklara dalıp hayal dünyasına dalacağım. 

6 Ocak 2011 Perşembe

Okul Günlüğüm


O kadar mutluyum ki :) :) :) 
Bir kolejdeki öğrenciler için tasarladığım "Okul Günlüğüm" isimli defterim az önce taze taze matbaadan geldi.
Cıvıl cıvıl rengarenk. Çocukların bütün sene kullanacağı bu defter, her hafta planlı çalışmalarını sağlayacak. Ödevlerini yazıcaklar. Başarılarını ve başarısız oldukları konuları, unutmamaları gerekenleri not alacaklar. Defterlerinide gerek öğretmenleri gerekse velileri kontrol edecek.
Bütün sayfaları sizlerle paylaşamasamda ön kapak arka kapak, haftalık planlama çizelgesi, verimli ders nasıl çalışılır?... gibi birkaç sayfayı ve SeViNCiMi paylaşıyorum sizinle.
Yuppiiii yaşasın tasarım yapmak :)

Muhteşem Yüzyıl


Muhteşem Yüzyıl Dizisi Aşk-ı Derun
3.5 milyon TL’lik hazırlık bütçesi ile Türk dizileri arasında en pahalı projesi olan Muhteşem Yüzyıl dün izleyicilerle buluştu. Dizinin ilk bölüm olmasına rağmen izleyenleri ekran başında kitledi ve ilerleyen bölümlerde yaşanacak olayların sinyalini ufaktan ufaktan vermeye başladı.

Senaryosunu Meral Okay’ın yazdığı, yönetmenliğini Yağmur ve Durul Taylan’ın yaptığı ve yapımcılığını TMS Productions-Timur Savcı’nın üstlendiği dev proje, başrol oyuncularıyla da dikkat çekiyor. Halit Ergenç’in bakışlarını çok donuk bulsamda Kanuni Sultan Süleyman olarak rol almış, bir şarap edasıyla gün geçtikçe güzelleşen Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Valide Sultan’ı Nebahat Çehre, eşi Mahidevran Sultan’ı beni duru güzelliğiyle büyüleyen Nur Aysan, kardeşi Hatice Hatun’u Selma Ergeç ve sadrazam İbrahim’i Okan Yalabık canlandırıyor. Engin Günaydın ise diziye bazı bölümlerde esprili bir hava katmış. Kanuni’nin büyük aşkla bağlı olduğu Hürrem’i ise Alman asıllı oyuncu Meryem Üzerli oynuyor.

Dizi için Topkapı Sarayı ve birçok tarihi mekânda yapılan çekimlerin yanı sıra, 2100 metrekare alan üzerine dev bir plato kuruldu. Altınyol, Harem, Hasoda, Arz Odası, Hünkâr Sofası, Mutfak, Hamam gibi 12 farklı çekim alanı, gerçek mekânlardan yola çıkılarak tasarlandı. 
Türkiye’de, bir dekorda yapılmış en büyük gerçek kubbelerin kullanıldığı ‘Muhteşem Yüzyıl’ın dekor tasarım ve uygulamasını Zafer Kanyılmaz, sanat yönetmenliğini Nilüfer Giritlioğlu, kostüm tasarımlarını Serdar Başbuğ üstleniyor.


Dün diziyi izlerken Allahım dedim. Nasıl bir sanat yönetmeni var bu dizide… Nilüfer Giritlioğlu’nun bu diziye set arkasından vurduğu damga beni büyüledi. Çekim mekanları, kostumler, aksesuarlar her şey olağan üstü. Sanırım bu dizi 2011 yılına ve ilerleyen yıllara adını yazdıracak. 

5 Ocak 2011 Çarşamba

Cam Musluk






Cam Muslukla 
Banyolarınızda Fark Yaratın








Sevgili babacım sağ olsun, eşimle evimizi kurarken bize çok yardımcı oldu. Mutfağımıza dolap yaptırdı. Banyoya ise çok şık banyo dolabı yaptırdı. Banyomuz için birde hediyesi vardı babamın... 
Babam teknolojiyi ve yenilikleri yakından takip eder. Zevklidir söylemesi ayıp :) Bizim banyoya da çok şık bir cam musluk almış. Görünce çok şaşırdım daha önce hiç rastlamamıştım. 
"aaağğğ bu ne böylee " dedim
"Musluk yavrucum. Metal musluklar artık çok banel. Tasarım dediğin böyle olur." dedi babam :)
Takması biraz zor oldu. Su tesisatının alttın gelmesi gerekiyordu tesisatı kırdırdık. Boruları musluğa göre alttan getirttik. 
Uğraştık. Uğraştık ama değdi. Çok güzel oldu.
Su musluktan şelale gibi akıyor. Joistik gibi bir çubuk var ya üstünde yukarı kaldırınca su akıyor. Aşağı indirince kapanıyor. Aynı şekilde açarken sağ doğru iterseniz soğuk, sola doğru iterseniz sıcak su geliyor. Çok estetik. 
Birkaç blog da okudum. Cam bu hemen kırıl diye almaktan vazgeçenler olmuş. Çekiçle vurmadığınız sürece kırılacağını sanmıyorum. Çok kalın bir camı var. Temizliği biraz özen istiyor çünkü sudaki kireç cama çabuk işliyor. Ama sizde metal musluklardan sıkıldıysanız ve farklılık istiyorsanız kesinlikle cam musluğu tavsiye ederim.

Sigara Böreği


Bugün pek bir mutlu uyandım :)
Eşimden önce kalktım hemen mutfağa geçtim. Bir güzel çay demledim. Fanıda açtım mutfağı ısıttım. Kahvaltılıkları hazırladım. Sonrada sabah süprizim için küçük bir hazırlıkla sigara böreklerimi yaptım. Yağı kızdırırken işin romantik kısmı için zaman gelmişti. Güzel bir güne güzel süprizlerle eşimi uyandırdım :)
Eşim hazırlanırken ben böreklerimi kızarttım. Sofra harika oldu.
Vallahi çalıştığımız için genelde hafta içi koşuşturmaca ile kahvaltı yapıyoruz. Bugün pek bir özendim. 
Neden mi? 
Nedeni yok içimden geldi :)
Güne güzel başlayınca günde güzel geçiyor valla... Öyle değil mi ?
Herkese Mutlu Günlerr Dilerim :)

4 Ocak 2011 Salı

Pino'dan Mutluluk Evi

Sevgili Pino,
Bloguna eklemiş olduğun Mutluluk Evi'ni büyük bir mutlulukla yaptım :)
İş yerimde çalışma masama koydum çokta mutlu oldum.
Teşekkür ediyorum. 
Seninle ve blog takipcilerimle masamdaki mutluluk evini paylaşmak istiyorum.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Yeni Yıl Tatili

  Uzun süredir Cumartesi günleri hafta içi olduğu gibi akşam saat 7 ye kadar çalışıyordum. Gerçekten çok yorulmuştum. Evime hiç vakit ayıramıyordum. Denemek istediğim bir sürü yemek tariflerim birikmişti. Ağırlamak istediğimiz misafir listemiz artmıştı. Buna keza bizi çağıranlarda uzun süredir yüzümüzü görmek için bekliyordu. İşten erken çıkamadığım için kuaföreden aldığım randevuları kaçıncı kez iptal ettim bilemiyorum.

  İmdadıma yılbaşı tatili yetişti. Bildiğiniz üzere yılbaşı Cuma olduğu için Cumartesi tatildi, Pazarda tabi… Koskoca iki gün tatildi. İnanamıyordum. Yatağıma yatınca sabah 7 gibi gözümün birini hafifçe açıp saate bakıyorum. İçimden haince gülüyorum. “ha ha ha bugün tatil kalkmıyorum. Bir daha uykuya dalıyorum. Saat 10 gibi yine bir gözüm aralanıyor ama yok yok daha şekerleme yapmalıyım diyorum. Yataktan hiç ama hiç kalkmak istemiyorum. Öğlen oluyor. Yok artık diyorum. Kalkayım Kocişimle güzel bir kahvaltı keyfi yapalım. Sonra çaylar kahveler günlük gazeteler keyfimiz devam etsin diyorum. Film izleyelim. Aparatif bir şeyler  hazırlayım atıştıralım. Nolurr o kadar yemek yapmak yorulmak istemiyorum. 
MİSKİNİMMMM BUGÜNNN diye haykırmak istiyorum.

  Ama koridordan geçerken kapalı bir kapım var. Her önünden geçtiğimde garipten sesler geliyor içerden. Duymazdan geliyorum. Başımı çeviriyorum. Cıııkk  yaa olmuyor. Açıyorum korka korka kapıyı. Amaaannn Allahımmm tonla yıkanmayı ve ütülenmeyi bekleyen çamaşırlar… Gülüyorlar bana… hem de katıla katıla... Ben hiç gülmüyorum. Tatil düşmanı çamaşırlar. Kaçış yok sizden diyorum. Napayım giriyorum çamaşır odama ve başlıyor bir koşturmaca onu ütüle, beyazları makineye at onlar yıkanırken evi süpür, beyazlar bitti as hemen iyice kırışmasın ütüsü 2 kat zorlaşmasın, renklileri de at makineye, birde toz alı ver, ayy bu ıspanak bozulmak üzere sanki hemen pişireyim de heba olmasın.

    Darada dırıdı darada dırıdı….

  Derken Pazar günü saat gece yarısı olmuş.

  Hani benim tatilim… Hani iki gün tatilim vardı upuzundu. Yataktan çıkmayacak akşama kadar keyif yapacak ve yine yatacaktım.

  “Dinlenme Hayallerim” Başka bir tatil de buluşmak dileğiyle…

2011'e Girerken


   Sevdiğim adamla “Hayat arkadaşımla” birlikteydim, ailelerimiz yanımızda, dostlarımız yanımızda, derman aratacak bir sağlık sorunumuz yok, gücümüz kuvvetimiz yerinde çalışıyoruz yani bir işimiz var, geleceğe dair umutlarımız planlarımız var. Yepyeni bir yıla başlıyoruz. Allaha binlerce şükürler olsun.. Daha ne olsun :)
   Yılbaşı günü malum yoğun çalışma temposundan sonra bir benim ailem çağırdı birde eşimin ailesi. Eğğ dedik kimseyi kırmak olmaz. Evde biraz dinlendik. Güzelce hazırlandık. Bir saat benim aileme uğradık. Babam yine döktürmüş çiğ köfte partisi yapmış. Ohh valla tam üstüne gitmiştik. Daha tepsine yoğurmuş tabağa dizecek bir benim ağzıma bir damadının ağzına attı. Nasıl acı nasıl lezzetli. Yılbaşı ağcı süslenmiş altında hediyeler dolu. Yeni evlendiğim için ailemden ayrı ilk yılbaşımdı. Ağacın altına bakıyorum. Eskiden olsa hangi hediye benim direk bilirdim. Şimdi ise bir burukluk var. “acaba diyorum bana da hediye var mıdır?” Neyse biraz muhabbet biraz sohbet yeni yıl için iyi dilekler temenniler… dedik bize müsaade birazda eşimin ailesine gidelim. Babam durun durun hediyenizi açmadınız dedi. Gözlerimdeki ışıltıyı görmeniz lazımdı. Nasıl mutlu oldum. Ağacın altından en büyük paketi getirdi. Eşimle heyecan içinde açtık. Türk kahvesi makinesi almışlar :) Oradan kız kardeşim atladı “ablacımmm yeni yılınız kutlu olsun” ayy o  ne yaa dedim kocaman bir şey var elinde… Yatak odam için beyaz oturma pufu almış benim tatlım. Yok artık dedim. Nerden Geldi aklına? Ne zamandır benim aklımdaydı alacaktım bir türlü fırsat olmamıştı. Hoo Hoo Hoo bir sürü hediyemizle sevgi ve neşeyle ailemden ayrıldık, Annemlere (kayınvalideme) geçtik. Aynı şekilde orada da devam etti sohbetimiz. Kayınvalidem Annesini yeni kaybettiği için onlar biraz buruktu. Ben biraz neşelendirmek için gezindim ortada. kayınBABAM dayanamaz bana güldürdüm yüzlerini. Sohbet muhabbet kutlama derken… Birazda dostlarımızın yanına gidelim dedik çıktık. 
   Ohh donatılmış bir masa bizi bekliyormuş meğersem. Hemen kadehler tokuşturuldu “ŞEREFEE” “2011’ee” “AşK’aa” “Sağlığaa” “BiZ’ee”
Beyaz Show’da da Serdar ortaçla Ebru Gündeş vardı. Amaan Allahımm Şişelere balık ettiler bizi şarkılarıyla. Yenildi içildi sohbet muhabbet baktık mahalle inliyor 10 – 9 – 8 – 7… Başladık bizde bağıra bağıra geri saymaya… Dostlarımızın yanında, Eşimin kollarında… 2011’e MERHABA

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...